Bak, sen kaybettin ama ülkenin yarısından fazlası seni başkanları olarak görüyor. | Open Subtitles | اسمع، لقد خسرت لكن لا يزال نصف الشعب يعتبرك رئيسه |
-Seni bir elçiden fazlası olarak görüyor. | Open Subtitles | نعم. إنه يعتبرك أكثر من مجرد سفير. |
Yine de bazıları seni skandalın bir kurbanı olarak görüyor. | Open Subtitles | ولكن... يعتبرك البعض ضحيةً للفضيحة |
Belki de seni ciddi oyuncu olarak görmüyordur. | Open Subtitles | ربما لا يعتبرك محترفاً |
Belki de Peter seni düşündüğün kadar ortağı olarak görmüyordur. | Open Subtitles | (ربما لا يعتبرك (بيتر . شريكاً له كما تعتقد |
Ne olarak görüyor peki? | Open Subtitles | ماذا يعتبرك اذا ؟ |
Joe sana çok kızgındı, Ryan ama şunu bilmelisin ki, seni bir arkadaşı olarak görüyor. | Open Subtitles | كان (جو) غاضب جدا معك، (ريان)، ولكن يجب أن تعرف، يعتبرك صديقا له. |
O seni yalnızca iyi bir arkadaş olarak görüyor. | Open Subtitles | إنه يعتبرك فقط مجرد صديقة |
Cabal seni niye bir tehdit olarak görüyor? Ben bir vampirim. | Open Subtitles | لِمَ يعتبرك الـ(كابالا) تهديداً ؟ |
Alan seni en iyi arkadaşlarından biri olarak görüyor. | Open Subtitles | (آلن) يعتبرك واحداً من أفضل أصدقائه |
Cole seni sadece bir felaket... olarak görüyor Alison. | Open Subtitles | لن يعتبرك (كول) سوى كارثة يا (أليسون) |
- Seni dost olarak görüyor. | Open Subtitles | -إنه يعتبرك صديقاً . |
- Seni dost olarak görüyor. | Open Subtitles | -إنه يعتبرك صديقاً . |
Belki artık seni tehdit olarak görmüyordur. | Open Subtitles | ربما لم يعد يعتبرك تهديدا. |