Hayat ağacı olarak bilindiği Batı Afrika'nın manzarasını oluşturur. Afrikalıların ona neden hayat ağacı dediğini daha sonra anlatacağım sizlere. | TED | وهي مشهورة بغرب أفريقيا، حيث تعرف بشجرة الحياة، وسأخبركم لاحقا لماذا يعتبرها الأفارقة شجرة الحياة. |
Çalışmamı çizim olarak görüyorum, ama başkaları resim olduğunu söylüyor. | TED | أعتبر أعمالي بمثابة رسومات بينما يعتبرها الآخرون لوحات |
Beraber geçirdikleri zamanı ebedileştirmek için bir veda hediyesi olarak görüyor bunu. | Open Subtitles | إنه يعتبرها.. هدية فراق لإحياء ذكرى أوقاتهما سوياً |
bir yıl daha denize dönüyor ama gömdüğü hazinenin peşinde bir hırsız var. | Open Subtitles | ستعود الى هنا بعد قضاء عام كامل ولكن اللص يعتبرها كنزاً مدفوناً له |
bir tek sen, bu sadece viskili ve purolu bir sohbet toplantısıymış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | انت الوحيد اللذي يعتبرها جلسة لشرب السكوتش وتدخين السجائر |
Aslında... ufak bir hayvanın falan öğle yemeğiyle karıştırmasını istemeyiz. | Open Subtitles | ...حقيقتاً نحن لا نريد حيوان صغير يعتبرها وجبه افطار خفيفه |
Söz konusu kişi bunu, senin dürüstlüğüne ve madenin başarılı olacağına olan inancının bir işareti olarak görüyor. | Open Subtitles | الشخص المعني يعتبرها دلالة إيمان بإمكانياتك و نزاهتك. |
Sonuç olarak, çalışma verimlilikleri aynı oranda artmış, düşündüğüm gibi vali bunu iyi haber olarak göz önünde tutabilir. | Open Subtitles | وكنتيجة لذلك، فأن ناتج عملهم قد ازداد ...بنفس النسبة والتي أعتقدت بأن المحافظ قد يعتبرها أخباراً مفرحة |
Belki de kurtuluşu için, cankurtaran halatı olarak ona bağlanmıştı. | Open Subtitles | و هو يعتبرها كخط لحياته و وسيلة خلاصه, |
Muhtemelen Staten Island'ın, pek çok kişinin dünyanın merkezi olarak gördüğü yerle aynı muhitte yer almasından kaynaklanıyor. | Open Subtitles | ربما ان "ستاتن ايلاند" تصادف انها تقع في مدينة يعتبرها الكثيرين مركز العالم |
Ben, insanların eğlenceli olarak nitelendirdiği bazı şeyleri yapmak istiyorum sen ise, insanların pek de eğlenceli olarak görmediği şeyleri yapmak istiyorsun. | Open Subtitles | أحبّ أن اعمل أشياء معيّنة لبعض الناس (ربما تكون تحت اسم (التسلية وأنتِ تحبين ان تفعلي أشياء أخرى بعض الناس يعتبرها أقل |
İlgili kişi bunu bir güven işareti olarak görüyor. | Open Subtitles | الشخص المعني يعتبرها دلالة إيمان. |
Ama mimar ve mühendisim Filippo Brunelleschi'nin kendisi adam olarak yüce, gerçek deha birisidir, bunun için bir teorisi var. | Open Subtitles | (ولكن مهندسي المعماري (فيليبو برونليسكي هو رجل عظيم وعبقري ولديه هذه النظرية التى يعتبرها منظور |
Bu adi Meclis Üyesi tarafından, çok bildik ve açık bir örnek olarak... alınmak üzere Adams'a, Helena ve Butte'nin... politikaları hakkında bilgi verir misin? | Open Subtitles | هلا أطلعت (آدمز) على سياسة (هيلينا) و(بيوت) كي يعتبرها ذاك المفوض المخادع نماذج مألوفة له |
Babam onu bir hikaye olarak ele almadı. | Open Subtitles | لم يكن أبي يعتبرها مجرد قصة |
Belki bu sefer bir ayrıcalık yapmayı düşünürler. | Open Subtitles | قد يعتبرها حالة استثنائية هذه المرّة فقط |
Senin gibi bazi analizcilerin gozunde o bir halk kahramani biliyorum. | Open Subtitles | فهمت أنّ بعض المحللين بينكم يعتبرها بطلتهم |
bir hekimle hastası arasında özel bir bağ vardır. Kutsal bir mahremiyet de diyebiliriz. | Open Subtitles | ثَمّة علاقة خاصّة بين الطّبيب ومريضه، يُمكن للمرء أن يعتبرها رابطةً من الخصوصيّة المُقدّسة. |
O tip bir adamın bayan bir polisle sorunları olabilir. | Open Subtitles | حسناً، رجل مثله لربّما يعتبرها مُشكلة مع شرطيّة. |
FBI'daki her bilgi ulusal güvenlik için bir tehdit oluşturuyor. | Open Subtitles | اى مواد يعتبرها مكتب التحقيق الفدرالى تهديد للامن القومى |