Resmi değil ama ekip anafilaksi şoku olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | الأمر غير رسمي، ولكن الفريق الطبي يعتقد بأنها نوبة حساسية |
Collins kayıp. Cooper, kadının hala binada olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | كولينز مفقودة، كوبر يعتقد بأنها لازالت في الموثع |
Collins kayıp ve Cooper binada olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | كولينز مفقودة، كوبر يعتقد بأنها لازالت في الموثع |
Hayır, bunun bir Hükümet komplosu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا إنه يعتقد بأنها مؤامرة حكومية |
Lütfen, bırak. Adil bir şekilde satın aldığına inanıyor. | Open Subtitles | أرجوك إتركها , إنه يعتقد بأنها إشتراها بسعرمناسب |
Filmlerinde de çirkin ördek hep böyle diyor ama sonra gözlüğünü çıkardığında herkes çok güzel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ذلك ما تقوله الفتاة القبيحة دائماً في الأفلام لكن بعدها تخلع نظاراتها -والجميع يعتقد بأنها جميلة |
Michael, onun çok özel olduğunu düşünüyor ama hiç de özel değil. | Open Subtitles | إنه يعتقد بأنها مميزة و هي ليست كذلك |
Şey, babam çok akıllıca olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ابى يعتقد بأنها رائعه |
Hugo bir ton şişe buldu. Pilota ait olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | (هيوجو) وجدها في قمرة القيادة يعتقد بأنها كانت للطيار |
Korudu da. Bazı kişiler onun bir mucize olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بعض الناس يعتقد بأنها معجزة |
Herkes onun ucube olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | الجميع يعتقد بأنها معتوهة |
Michael onun çok özel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد بأنها مميزة |
Tim matematikle çalışmanın bir meslek riski olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تيم يعتقد بأنها مجازفة مهنية |
Karargâh Incheon olmayacağına inanıyor. | Open Subtitles | مقر القيادة يعتقد بأنها لنْ تكون في انتشون. |
Şans eseri kız patlamadan kurtuldu ama Mossad hedefin kız değil, Robert olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | لحسن الحظ فقد نجت من الانفجار ولكن جهاز الموساد لا يعتقد بأنها كانت المستهدفة بل "روبرتس" |
Bu eski hikayelere inanıyor. | Open Subtitles | حتى أنه يعتقد بأنها قصص قديمة |