Bu sabah sahada bir kambur gibi topallıyor. | Open Subtitles | أما هذا الصباح, فهو يعرج, بالملعب ذهاباً و إياباً كالأحدب |
Gözlüklerini havuzda bıraktı ve giderken de topallıyordu. | Open Subtitles | لقد ترك نظاراته في المسبح وعندما غادر كان يعرج |
Hiçbir şey, ama çabucak topallayarak kapıdan dışarı çıktı. | Open Subtitles | لا شىء ،لكن.. لقد كان يعرج خارجاً من الباب |
Evet, topallayan bir adam gelip... bir ay önce taşlar hakkında sorular sormuştu. | Open Subtitles | نعم، كان هناك رجل يعرج جاء إلى هنا منذ شهر وسأل عن الأحجار |
Cüzdanında kan vardı, ve sen de Topalladığını gördüğünü söyledin.. | Open Subtitles | حسنًا، كانت هناك دماء على محفظته وقلتِ بأنكِ رأيتيه يعرج |
Çocukluğunda kaval kemiği kırılmış, o kadar kötü kırılmış ki topal kalmış. | Open Subtitles | كسر في عظم الساق الأكير منذ الطفولة إنه سيء بما فيه الكفاية لدرجة انه كان يمشي و هو يعرج |
Sonra ayağı soğuktan donar, topallamaya başlar falan... | Open Subtitles | و بعد ذلك سوف يدخل البرد في قدمه ، حينها سوف يعرج |
AIDS, kansızlık, verem, kanser. Jerry'nin hasta çocukları hala topallıyor. | Open Subtitles | الإيدز سرطان الدم السل الأورام ابن " جيري " مازال يعرج |
Boobie hiç topallıyor gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لا يبدو بأن بوبي يعرج |
Baksana, baban niye topallıyor? | Open Subtitles | خالد، أخبرني لماذا يعرج أبوك؟ |
Rengi siyahtı ve gagası vardı ve bir de topallıyordu. | Open Subtitles | كان أسود، وكان منقار. أوه، وطار مع يعرج. |
Adam bu yara ile muhtemelen günlerdir yürüyor ya da topallıyordu. | Open Subtitles | لذلك , ربما كان يمشي او يعرج على هذه الاصابه لبضعة ايام |
Adam topallıyordu ve sen gelmiş adamlarınızı geçtiğini söylüyorsun? | Open Subtitles | ذلك الفتى كان يعرج وأنت تقول لي أنه استطاع الفرار من رجالك؟ |
Çamura ayak izini bıraktı ve birinin onu topallayarak kaçarken görmesini sağladı. | Open Subtitles | هو ترك أثر القدم في الطين و أراد من شخص ما أن يراه يعرج بعيداً |
İngiliz Jim de topallayarak yürürdü. | Open Subtitles | وهذا الأنجليزى جيم هو الذى يعرج |
Evet, topallayan bir adam gelip... bir ay önce taşlar hakkında sorular sormuştu. | Open Subtitles | نعم، كان هناك رجل يعرج جاء إلى هنا منذ شهر وسأل عن الأحجار |
Belki siz bu topallayan serserinin üstesindne gelirsiniz! | Open Subtitles | ربما يمكنك الحصول على ارتفاع للخروج من هذا المخنث يعرج. |
Topalladığını falan görürsem, seni koltuk değneklerine mahkum ederim! | Open Subtitles | إن رأيته يعرج ستحصل على عكازين |
Küçük kız Hotch'a adamın Topalladığını söyledi. | Open Subtitles | الفتاة الصغيرة قالت [ هوتش ] أن المجرم يمشي وكأنه يعرج |
Ve topal bir penis konusunda bilgilisin bence. | Open Subtitles | وأشعر وكأنني كنت تعرف طريقك نحو قضيب يعرج. |
Kurdu zehirli bir akrep sokmuştu... ve ben onu revire getiriyordum sonra topallamaya başladı. | Open Subtitles | اتعرفون الذئب تم لسعه من احد العقارب السامة وكنت سأاخذه الى العيادة ولكنه بدأ يعرج |
Tek kelime edersen bacağı sakat, yaşayan en hızlı adam olursun. | Open Subtitles | كلمة واحدة، وسوف يكون أسرع رجل على قيد الحياة مع يعرج. |
Tanrı aksamaz. | Open Subtitles | الرب لا يعرج |
Bir kabadayı. Sağ bacağından sakat. Adı Zukovsky. | Open Subtitles | شخص قوي يعرج على قدمه اليمنى و أسمه سكوفيسكي |
Toni, bir de Dr. Jacobson'a geldiğinde bana uğramasını söyler misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تطلبي من الدكتور جايكوبز أن يعرج الى هنا عندما يكون هنا |