Dr. Bercovitch, PKE hakkında bildiği her şeyi bizimle paylaştı. | TED | ! د.بيركوفيتش أخبرنا بكل ما يعرفه عن سرطان الغدد المرن |
Mahkeme salonları ve avukatlar hakkında bildiği tek şey TV'de izlediği Perry Mason'dan ibaret. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يعرفه عن المحاماة و المحاكم كان من برنامج بيري ميسون في التلفاز |
Ne biliyorsa sor, NZT hakkında bildiği her şeyi sor. NZT'nin yan etkileri hakkındaki her şeyi. Bunu yok etmenin bir yolu var mı diye sor. | Open Subtitles | وتبيَّني شأن أبيك، سَليه عن كل يعرفه عن العقار وأعراضه، ولو أنه يمكن عكسها. |
Kaçırılması ve suçlarından muaf tutulması karşılığında Mutabakat hakkında bildiği her şeyi vermeye razı. | Open Subtitles | كبديل لإعتقاله و مسائلته إنه ينوي تسليم كلّ شئ " يعرفه عن " الكوفنانت |
İki soruşturmanın da detaylarını bilen tek kişi oydu, o da Hollings hakkında bildiklerini alarak süpheleri kendi üstünden attı. | Open Subtitles | لقد كان هو الشخص الوحيد الذي يعرف التفاصيل عن كلا التحقيقين لذا أخذ ما يعرفه عن هولينغز حتى يبعد الشبهة عن نفسه |
İblisler hakkında bildiği her şey burada. | Open Subtitles | كل ما يعرفه عن أي شر موجود هنا |
Karnaval hakkında bildiği her şeyi anlatacak. | Open Subtitles | سوف يخبرني بكل شيء يعرفه عن الكرنفال |
Karnaval hakkında bildiği her şeyi anlatacak. | Open Subtitles | سيخبرني بكل ما يعرفه عن الكرنفال |
O şey hakkında bildiği herşeyi öğrenmek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريدون معرفة كل شيء كان يعرفه عن هذا - هذا المخلوق؟ |
Kaçırılması ve suçlarından muaf tutulması karşılığında Mutabakat hakkında bildiği her şeyi vermeye razı. | Open Subtitles | كبديل لإعتقاله و مساءلته هو يأمل ( أن يمدنا بكل شئ يعرفه عن ( الكوفنانت |
Kaçırılması ve suçlarından muaf tutulması karşılığında Mutabakat hakkında bildiği her şeyi vermeye razı. | Open Subtitles | هو يأمل أن يمدنا بكل شئ يعرفه ( عن ( الكوفنانت الآن صدقوا أو لم تصدقوا |
Yine de yapacağım. Vassily operasyonun hakkında bildiği her şeyi söyleyecek. | Open Subtitles | فاسيلي) سيخبرني كل شيء) يعرفه عن العملية الخاصة بك |
Vassily operasyonun hakkında bildiği her şeyi söyleyecek. | Open Subtitles | فاسيلي) سيخبرني كل شيء) يعرفه عن العملية الخاصة بك ثم ماذا ستفعل ؟ |
Mahkeme salonları ve avukatlar hakkında bildiği tek şey TV'de izlediği Perry Mason'dan ibaret. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يعرفه عن قاعات المحاكم والمحامين إستمده من مشاهدة (بيري ميسون) على شاشة التلفاز |
Beaufort Şatosu'na seyahatimiz esnasında Jamie dedesi hakkında bildiği ne varsa bana da anlattı. | Open Subtitles | خلال رحلتنا إلى قلعة (بوفرت) أخبرني (جايمي) عما يعرفه عن جده |
Komedi hakkında bildiği herşeyi Tom'a ben öğrettim. | Open Subtitles | -لقد علمت ( توم ) كل شئ يعرفه عن الفكاهة . |
Ruh hakkında bildiği her şeyi anlatmasını söyle ona. | Open Subtitles | -اجعليه يُخبرنا كلّ ما يعرفه عن الروح . |
Öldürülen adamlar için adalet istiyor ki bunun için Walker hakkında bildiklerini bana anlatacaktır. | Open Subtitles | هو يريد العدالة فقط من أجل منْ ماتوا. و فى مقابل ذلك سيخبرنى ما يعرفه عن "واكر". |
Sizi rahatsız ediyorum, ama bir psikiyatr... hem de güneşli Kaliforniya'da... bir hastası hakkında bildiklerini polise söylemediği için kodesi boyladı. | Open Subtitles | لا أزعجك بتوافه الأمور لكنالدّكتورالنفساني.. في( كاليفورنيا)المشمسة،لا أقل... وضع في السجن لعدم إخبار الشرطة بما يعرفه عن مريض |