Nerede olduğumuzu biliyor. Arkasında olduğumu biliyor. | Open Subtitles | انه يعرف أننا نحاول ضربه وهو يناورنا مبتعداً |
- Çünkü iblis Salvation'da olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | لأن هذا الكائن الشيطاني يعرف أننا في سالفيشين |
Birkaç gün içinde, kullanışsız olacak. Tom, onun peşinde olduğumuzu biliyor. NTAC'e hayatta dönmez. | Open Subtitles | توم يعرف أننا نعرف عنه من المستحيل أن يعود إلى الـ إن تاك |
O adaya gideceğimizi biliyordu. Bize gelebilir miyim diye sormuştu, biz de hayır demiştik. | Open Subtitles | كان يعرف أننا سنذهب لتلك الجزيره وطلب الذهاب معنا ولكننا قلنا لا |
- Onu tanıyordu. - Onunla bağlantı kuracağımızı biliyordu. | Open Subtitles | إنه يعرفها انه يعرف أننا يمكننا أن نربط بينهما |
Aptallık yapıyor çünkü aptallıktan zevk aldığımızı biliyor. | Open Subtitles | يتظاهر بالسخف لأنه يعرف أننا نستمتع بالسخافة |
Bizim iyi arkadaş olduğumuzu bilmiyor. Zaten şimdiden çok üzgün. | Open Subtitles | هل تفهمني,لا يعرف أننا صديقان حميمان,أعني إنه آسف جداً الآن |
Bildiğimizden haberi yok ve şimdilik böylesi daha iyi. | Open Subtitles | لكنه لا يعرف أننا نعرف، و، في الوقت الراهن، فمن الأفضل أن الطريق. |
O, peşinde olduğumuzu biliyor. Sen de bana nasıl ulaşacağını. | Open Subtitles | هو يعرف أننا نتعقبه وأنت تعرف كيف تتصل بي |
Arkadaş olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | لا أستطيع، هو يعرف أننا صديقين |
Kardeş olduğumuzu biliyor. Bu nasıl olabilir ? | Open Subtitles | أنة يعرف أننا أخوة كيف عرف هذا؟ |
Yani birisi burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | حسن ، إذا شخص ما يعرف أننا هنا |
Buranın sahibi kimse artık... burada olduğumuzu biliyor. Hadi. | Open Subtitles | الآن من يملك هذا المكان يعرف أننا هنا. |
Burada olduğumuzu biliyor. Neyi bekliyor ki? | Open Subtitles | إنه يعرف أننا هنا ، ما الذي ينتظره ؟ |
Onu, Sam Lewis kimliğini yok etmeye zorladık peşinde olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | ،لقد أجبرناهُ على تدمير هوية (سام لويس) انهُ يعرف أننا نطارده |
Muhtemelen aramayı izleyeceğimizi biliyordu. | Open Subtitles | على الأرجح يعرف أننا كنا نحاول تتبع المحاولة |
Nasıl olduğundan emin değilim, ama yerimizi biliyordu. | Open Subtitles | لستُ مُتأكدآ كيف ولكن بدا انه يعرف أننا هنا |
Bizim Ukrayna'yı hedef aldığımızı biliyor. | Open Subtitles | يعرف أننا إستهدفنا الرئيس الأوكراني |
Bak ne diyeceğim ben de gelirim. Arkadaş olduğumuzu bilmiyor nasıl olsa. | Open Subtitles | إليك بفكرة، سأظهر هناك، هو لا يعرف أننا صديقين. |
Ve olasılıklar bu kadar düşükken, peşinde olduğumuzdan haberi bile olmadan onu yakalamak, en önemli şeydi. | Open Subtitles | و عندما أصبحت الأمور على المحك كان إلزاميًا أن نجده قبل أن يعرف أننا وجدناه |
Kim olduğunu bilmiyorum ama 4400'lerden biri olduğumuzu bilen birisi. | Open Subtitles | لا أعلم , لكن يبدو أن هناك من يعرف أننا من ال 4400 |
Bir şeylerin peşinde olduğumuz biliyor, bir şeyler karıştırdığımızı anlıyor! | Open Subtitles | إنه يعرف أننا نخطط لشئ ما ويعرف ما نفعل |
Onu kızdıramayız ve peşinde olduğumuzu bilmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا إغضابه أو السماح له أن يعرف أننا نلاحقه. -خذهم . |
İşte. Artık kimse evli olduğumuzu bilmeyecek. | Open Subtitles | هناك، الآن لا أحد يعرف أننا متزوجان |