Senden daha gencim ve herkes köydeki en iyi okçu olduğumu biliyor. | Open Subtitles | أنا أصغر منك وكلّ شخص يعرف أني أفضل رامي في القرية |
Tabii ki. Efendisi olduğumu biliyor. | Open Subtitles | بالطبع، إنه يعرف أني سيده ومالكه |
Yani, ondan daha iyi olduğumu biliyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنه يعرف أني أفضل منه |
Hâlâ hayatta olduğumu bilen birileri. | Open Subtitles | أحدهم يعرف أني لازلت على قيد الحياة |
Koz ve Kiles haricinde kimse, benim Atf için çalışan bir muhbir olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد إلا كوز وكايلز يعرف أني مخبر لدى مكتب المكافحة |
Çürümüş ceset kokusuna bu kadar alışacağımı kim bilirdi ki. | Open Subtitles | من كان يعرف أني سأصبح معتاد على رائحة الأجساد المتعفنة؟ |
Burada olduğumu bile bilmiyor. Yani planın boşa gitti. | Open Subtitles | إنه لا يعرف أني هنا لذلك لن تفلح خطتك |
Mutsuz olduğumu biliyor ama onu terk edeceğim aklına gelmez. | Open Subtitles | يعرف أني تعيسة، لكن دون تصور هجري له |
Hizmetçi olduğumu biliyor, yalan söylemedim. | Open Subtitles | يعرف أني كنت خادمة لذا، ليس هناك حجة |
Burda olduğumu biliyor mu? | Open Subtitles | هل يعرف أني هنا؟ |
Keşifte olduğumu biliyor. | Open Subtitles | يعرف أني ضمن فرقة الكشافة. |
Herkes en sevdiğiniz öğrenciniz olduğumu biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعرف أني مفضلة عندك |
Kapıcı burada olduğumu biliyor. | Open Subtitles | البواب يعرف أني هنا. |
- Mohinder haklı olduğumu biliyor. | Open Subtitles | هيا، افعلها - موهيندر) يعرف أني محق) - |
Benim burada olduğumu biliyor! | Open Subtitles | هو يعرف أني هنا! |
Hâlâ hayatta olduğumu bilen birileri. | Open Subtitles | أحدهم يعرف أني لازلت على قيد الحياة |
Dışarıdaki insanlar arasında benim L olduğumu bilen tek sen varsın. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي يعرف أني إل ، لذا |
George burada olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | وإذا أرسل لك إلي هنا في محاولة لعمل صفقة... جورج لا يعرف أني هنا. |
Hank burada olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | (هانك) لا يعرف أني هنا. |
Hank burada olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | هانك) لا يعرف أني هنا) |
Benim uçan şeyleri sevdiğimi bilirdi. | Open Subtitles | كان يعرف أني أحب الأشياء التي يمكنها أن تطير |
Kimse burada olduğumu bile bilmiyor. | Open Subtitles | ولا شخص يعرف أني هنا. |