Reardon'un kızından haberi var mı? Dr. Brennan şu anda haber veriyor. | Open Subtitles | عالم ممتاز ، ومدير مسكين هل يعرف بشأن ابنته؟ |
Arıların bundan haberi yok! Bu hırsızlık! Düpedüz hırsızlık! | Open Subtitles | النحل لا يعرف بشأن هذا، هذه سرقة الكثير من السرقة |
Bu geziden kimsenin haberi yok görünen o ki. | Open Subtitles | مالأمــر الخاطــيء لا أحــد يبدوا أنه يعرف بشأن الجولة بالمتحــف |
Çünkü düğünden sonra Kolkata'ya taşındığımı biliyordu. | Open Subtitles | لأنَّه كان يعرف بشأن انتقالي إلى كالكوتا بعد زواجي |
Kaynak her kim ise, Nina'nın başına gelen haneye tecavüzü herkesten önce biliyordu. Bu onu bizim sapığımız yapabilir. | Open Subtitles | أياً كان المصدر فهو كان يعرف بشأن الاقتحام المنزلي من قبل، ربما يكون هو الفاعل |
Mary Alice'in mektubundan başka kimin haberi olduğunu öğrenmek için ve dedi ki Martha Huber cinayetini itiraf ettiğinde Chuck da oradaymış. | Open Subtitles | لكي اعرف من يعرف بشأن رسالة ماري أليس وقال انه عندما اعترف بقتل مارثا هوبر |
Senin şu küçük gizli katil zulandan başka kimin haberi var? | Open Subtitles | من غيرها يعرف بشأن المخبأ السرّيّ مُعدات الصيد خاصّتكَ؟ ومَن لا يعرف؟ |
Haklıysam ve Defiance'den haberi varsa benim kadar sana da güvenmiyordur. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتي الآن. إن كنت محقاً، إن كان يعرف بشأن ديفاينس، فهو لايثق بنا نحن الإثنين. |
Kadının ölü kocasının arkadaşı ve paradan haberi var. | Open Subtitles | إنهُ صديق هذا الزّوج الميّت. وهو يعرف بشأن المال. |
Yun Gi oppadan da haberi var ve yöneticiyi de biliyor. | Open Subtitles | هو يعرف بشأن يون غي و الرئيس لقد شعرت بالقشعريرة . |
Onu görünce kaçtın. Kasetlerden haberi var mı? | Open Subtitles | هربت عندما رأيته ، هل يعرف بشأن الأشرطة ؟ |
Yapma, o gazetelerden herkesin haberi vardı. | Open Subtitles | الجميع يعرف بشأن تلك الصحف، بحقك. |
Tedavi yolu bulduğundan haberi var mı? | Open Subtitles | هل يعرف بشأن الرجل الذي سيعالجه؟ |
Evde. Henüz bu kurbandan haberi yok. | Open Subtitles | كان في بيته لم يعرف بشأن هذه الضحية بعد |
Carlos amcanın bundan haberi var. Çok kişi bundan zarar gördü. | Open Subtitles | عمّكِ "كارلوس" يعرف بشأن ذلك جُرح الكثيرون |
Tarihimizi kayıt altına alan o... ama onun bile kraliçeden haberi olmayabilir. | Open Subtitles | إنه أمين تاريخنا... ولكن حتى هو ربما لا يعرف بشأن ما حلّ بالملكة |
Yani ya Greenway'in üzerinde para oluğunu biliyordu ya da tesadüfen gördü. | Open Subtitles | لذا إما أنه كان يعرف بشأن حمل (غرينواي) للنقود أو اكتشفه بالصدفة |
Colorado'lu çocuğu nereden biliyordu? | Open Subtitles | . " كيف آن له حتي ان يعرف بشأن طفل " كولورادو |
Bay Holbrook'u biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف بشأن السيد هولبروك |
Adam bir polis. Baskın yapılacağını biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف بشأن الغارة |
Herkes Brick'in futbol kariyerini biliyordu ama özel hayatı bilinmiyordu. | Open Subtitles | الجميع يعرف بشأن مهنة (بريك) المتعلقة بكرة القدم كما هو واضح، ولكن لا أحد يعرف الكثير عن حياته الشخصية. |