George Kaplan'ı bulana kadar da olmayacak, anlaşılan o her şeyi biliyor. | Open Subtitles | "لن يكون لدى , حتى أجد "جورج كابلن الذى من الواضع انة يعرف كل شىء |
Trick'e sor. O her şeyi biliyor. | Open Subtitles | أسألى " تريك " ، أنه يعرف كل شىء |
her şeyi biliyor. | Open Subtitles | أنه يعرف كل شىء |
Hayır, mezarlıktaki adam Lauren hakkında her şeyi bildiğini söylemişti. | Open Subtitles | ذاك الرجل الذى كان فى المقبرة قال إنه يعرف كل شىء عن لورين. |
Hakkımızda her şeyi bildiğini sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد انه يعرف كل شىء عنا |
- O her şeyi biliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف كل شىء |