"Çok tatlı, kibar ve sonunda ne yaptığını biliyor gibi." | Open Subtitles | هو حلو, ولطيف وأخيراً يبدو أنه يعرف ماذا يفعل |
Korkarım, söylüyor. ne yaptığını biliyor olmalı. | Open Subtitles | للأسف أنه يقصد لابد أن يعرف ماذا يفعل |
ne yaptığını biliyor gibiydi. | Open Subtitles | يمكن التفرقة أنه كان يعرف ماذا يفعل |
Bak, ayrıntıları bilmiyoruz henüz ama güvenlik sistemimizi hackleyen kişi, Ne yaptığını bilen biri. | Open Subtitles | .. لا نعلم بالضبط بعد ، لكن أحدهم كان يعرف ماذا يفعل حقاً . إخترق جهازنا الآمن |
Olmana gerek yok. Cooper gibi olmayabilirim, ama ne yaptığını bilir. | Open Subtitles | لا ينبغي لك ذلك ، انا ربما لست مثل كوبر ، لكنه يعرف ماذا يفعل |
Butch ile birlikte. O ne yapacağını bilir. | Open Subtitles | إنها مع بوتش وهو يعرف ماذا يفعل |
Oh, evet. Sadece o "ne yaptığını bildiğini" söylüyor. | Open Subtitles | هو الوحيد الذي دائما يقول أنه يعرف ماذا يفعل |
O ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | -بالله عليك الآن ، لا تقلقي ، إنه يعرف ماذا يفعل |
- Cheryl, ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | شيريل انه يعرف ماذا يفعل - يجب على احد ان يجيب ذلك - |
B.E. belki deli olabilir, D, ama ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | ربما أنه مجنون لكنه يعرف ماذا يفعل |
ne yaptığını biliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه يعرف ماذا يفعل |
- Dokunma! ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | انه يعرف ماذا يفعل |
- Joe ne yaptığını biliyor. - Hiç mahkemede bulunmadım. | Open Subtitles | ـ (جو) يعرف ماذا يفعل ـ لم يسبق لي أن حضرت محاكمة |
Tim hiç birşey öğrenemedi. Sapığımız ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | (تيم) لا يجد شيئًا في أشرطة المراقبة، هذا المنحرف يعرف ماذا يفعل. |
O ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف ماذا يفعل |
İçlerinde Ne yaptığını bilen bir tek o var gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدو انه الوحيد الذي يعرف ماذا يفعل |
Avukatı, Ne yaptığını bilen birine benziyor. | Open Subtitles | محاميها يبدو كأنه يعرف ماذا يفعل |
Çünkü Eric ne yaptığını bilir. | Open Subtitles | لأن اريك يعرف ماذا يفعل. |
Bunu yapmak zorundayız. Irv ne yaptığını bilir. | Open Subtitles | هذا أمر ضروري (ايرف) يعرف ماذا يفعل |
Kemal hakkında endişelenme, at üstünde ne yapacağını bilir. | Open Subtitles | لاتقلقي على "كمال" فهو يعرف ماذا يفعل على الحصان |
Yara kenarları ne yaptığını bildiğini gösterecek kadar temiz mi? | Open Subtitles | هل كانت الحواف نظيفة , كأن المجهول كان يعرف ماذا يفعل ؟ |
ne yapacağını bilmiyor. Bu maymun ne yapacağını bilmiyor. | Open Subtitles | هو لا يعرف ماذا يفعل هذا القرد لا يعرف مالذي يتعيّن عليه فعله |
Demek istediğim bu herif gerçekten bütün bunların yanında ne yaptığını biliyormuş. | Open Subtitles | أعني هذا الشخص مثل كان حقا يعرف ماذا يفعل بتغطية كل مداخله |
Kaybolmuştu... aynı bugün öğleden sonra senin kaybolduğun gibi ve ne yapacağını bilmiyordu. | Open Subtitles | كان ضائعًا مثلما ضعت عصر اليوم ولم يعرف ماذا يفعل |
Kim yaptıysa işini biliyormuş. | Open Subtitles | أياً كان الفاعل فهو يعرف ماذا يفعل بالضبط |