Burada değildi. Doktoru aradım. Kimse onun nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | ولم تكن موجودة، اتصلت بالطبيب ولا أحد يعرف مكانها. |
Ama nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لكنه قال بأنه لا يعرف أين هي ولا أحد يعرف مكانها |
Sharon şu anda mutlu ve Başkomiser Holt tam olarak nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | حسنٌ, شارون سعيدة الأن والنقيب "هولت" لا يعرف مكانها |
Eğer kız hala hayattaysa, yerini bilen tek kişi ölmüş olabilir. | Open Subtitles | إذا كانت هذه الفتاة لا تزال حيّة، فالشخص الوحيد الذي يعرف مكانها ربما يكون ميتاً |
Annesi hala burada değil, ben de onun yerini bilen tek kişi olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | والدتها ليست هنا بعد وأظن إنك الوحيد الذي يعرف مكانها |
Belki de arkadaşımız yerini biliyordur. | Open Subtitles | ربما صديقنا يعرف مكانها |
Nerede olduğunu bilen fakat ihbar etmeyen herkesin asılması muhtemel. | Open Subtitles | وأيّ شخص يعرف مكانها ولا يبلّغ عنها هو عرضة للإعدام شنقاً |
Çok az kişi nerede olduğunu biliyor. | Open Subtitles | قليل فقط من الناس يعرف مكانها |
Kate'in nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | إنه لا يعرف مكانها |
Annem bir avcı ve kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | -أمنا صيادة، ولا أحد يعرف مكانها . |
Onun işi kızımı bulmaktı, yerini bilen adamı vurmak değildi. | Open Subtitles | لا أن يقتل الرجل الذى يعرف مكانها... |
Nerede olduğunu bilen başka biri var mı? | Open Subtitles | هل أى يوجد شخص آخر يعرف مكانها ؟ |
O kızın nerede olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف مكانها. |