ويكيبيديا

    "يعطى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • veriyor
        
    • verir
        
    • vermez
        
    • vermedi
        
    • verilen
        
    • verilir
        
    • veren
        
    • verilsin
        
    • verilmeli
        
    Vay be! Ne zamandan beri Mumbai Taksicileri para üstü veriyor? Open Subtitles مدهش , منذ متى يعطى سائقو التاكسى فى مومباى الباقى ؟
    şuan için benim çok değerli babam görevinin yapıldığına kendi karar veriyor... ve artık daha fazla kek ve alenin (bir çeşit bira) kendi gençliği için... gerekli olmadığına karar veriyor. Open Subtitles فى هذه اللحظة أبي المراوغ يستنتج أن واجبه تم و يجب ألا يعطى كعك وبيرة أكثر
    Bu, biz biyologlara bu ormanlarda hangi hayvanların yaşıyor olabileceği hakkında oldukça iyi fikir verir. TED وهذا يعطى لنا علماء الأحياء فكرة جيدة جداً عن كيف ان الحيوانات قد تعيش في تلك الغابات.
    Çok fazla param olması insanlara, hak ettiklerinden yüksek faturalar çıkartma hakkı vermez. Open Subtitles ليس لأني لدى الكثير من المال يعطى هذا الحق لأحد ان يغشني.
    Kimse Marlene'e makyaj takımı vermedi. Satın aldı. Open Subtitles لم يعطى احد ادوات المكياج لمارلين, لقد اشترتهم بنفسها
    Biz kurye ninjalarız. Hayatımız pahasına bize verilen her ne olursa olsun ulaştıracağız! Open Subtitles نحن النينجا السعاة , سنسلم ما يعطى إلينا ولو خاطرنا بأرواحنا
    Genellikle Tipografiye Başlangıç dersinin ilk gününde, şöyle bir ödev verilir, bir kelime seçin ve onu, ne olduğunu söylediği şeye benzetin. TED عادة في اليوم الأول من مقدمة للطباعة، يعطى لك تكليف، حدد كلمة وجعلها تبدو مثل معناها. هذا هو نوع 101، صحيح؟
    Emri veren mi, yoksa onu yapmak zorunda olan mı suçlu? Open Subtitles وهل الرجل الذى يعطى الاوامر هو المذنب ام الذى ينفذها؟
    Sonrasında o kişiye kendini savunma hakkı verilsin. Open Subtitles عندها الشخص يعطى فرصه ليدافع عن نفسه او عن نفسها
    Çünkü ona yardımcı olacak ilaç üç saatlik aralıklarla verilmeli. Open Subtitles لأن الدواء الذي يمكن أن يساعدها يجب أن يعطى لها في خلال ثلاث ساعات
    Evet, yukarı katta. Aşağıda teorik dersleri veriyor. Open Subtitles نعم، فى الطابق العلوى، وهو يعطى دروسه النظرية فى الطابق السفلى
    Şimdi de emir mi veriyor ? Open Subtitles إنه يعطى الأوامر ؟ أنا من أصلح هذا الشئ اللعين
    Kendi ellerinle bir şeyler yapabilmek mi istiyorsun ve bu çok büyük haz veriyor, öyle mi? Open Subtitles لأنك تريد أن تكون قادرا على تقديم شئ من صنع يدك أهذا يعطى الكثير من السعادة للكثيرين ؟
    Gail Wynand, insanlara istediklerini veriyor: Open Subtitles جيل ويناند يعطى الناس مايطلبونه
    Oradan birisi eve işaret veriyor. Hadi. Open Subtitles يوجد هناك من يعطى إشارات للبيت
    Çok kötü bir resme bile romantizm patinası verir. Open Subtitles أنه يعطى شئ من الجمال حتى للوحه رديئه جدا
    Karşı tarafa zayıf olduğunuz mesajını verir. Open Subtitles من الممكن أن يعطى إشارة على الضُعف للجانِب الأخر
    Patronuma şehirdeki diğer çetelerin... neyin peşinde olduğuna dair bilgi verir. Open Subtitles هو يعطى المعلومات لرئيسى عن باقى العصابات فى المدينة
    Kimsenin kimsenin hayatını yok etmek için hemen vermez. Open Subtitles ذلك لا يعطى اى شخص الحق فى تدمير حياة شخصاً ما
    Bay Gold daha fazla zaman vermez. Open Subtitles السيد جولد لا يعطى المزيد من الوقت
    Benim amcam zalim, Drakula ve şeytan. Bana hiç bir şey vermedi, bana kötü davrandı ve hakkımı yedi. Open Subtitles كان انسانا سىء استغلالى لم يعطى فى حياته اى شىء.
    Kanserin son aşamasındaki hastalara verilen ağrı kesiciler belirli bir miktar uyuşturucu içerir. Open Subtitles ان المسكن الذى يعطى لمرضى السرطان الذين فى المرحله الأخير يحتوى على كميه معينه من المخدرات
    Urrone'lara doğumda milyonlarca nanit verilir çünkü çok fazla bilgiyi oldukça çabuk öğrenmemiz gerekir sinirsel yollar kurulmadan önce. Open Subtitles أوررونيس يعطى ملايين أكثر للنانويت عند الولادة لأننا نتطلّب تعلّم كميات واسعة من المعلومات بسرعة قبل تأسس الممرات العصبية
    Buttercup' e, Westley' e emir yağdırmaktan daha çok zevk veren birşey yoktu. Çocuk. Open Subtitles لا شئ كان يعطى باتركب الشعور بالسرور الطاغى مثل أن تعطى أوامر الى ويسلى
    "Ver ve sana da verilsin ne kadar verirsen aynı miktarda geri alacaksın..." Open Subtitles "أعطي وسوف يعطى لك"، "لأياً كان الكيل الذي تستخدمه، سوف تحصل على نفس الكيل".
    Dikilmesi gerekiyor, veya antibiyotik verilmeli. Open Subtitles انه بحاجه للخياطة. وينبغي ان يعطى مضادات حيوية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد