ويكيبيديا

    "يعطيك الحق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hakkı vermez
        
    • hakkını vermez
        
    • hakkın
        
    • hakkını veren
        
    • yetkisi veriyor
        
    • hakla
        
    • hakkını vermiyor
        
    Cehennemden gelen ev sahibi olabilirsin ama bu sana kanepemize yayılma hakkı vermez. Open Subtitles ربما تكون المالك بحق الجحيم، ولكن هذا لا يعطيك الحق بالاستلقاء على أريكتنا.
    Ev sahibi olmanız kiracınızın evine istediğiniz an girme hakkı vermez. Open Subtitles أن تكون صاحب ملك لا يعطيك الحق لدخول غرفة مستأجرك أي وقت تريد
    Arada bana iş ayarlamanı takdir ediyorum... ama bu sana dersimi bölme hakkını vermez. Open Subtitles انا اقدر انك اعطيتنى لى ادوار تمثلية لكن هذا لا يعطيك الحق للتدخل فى عملى
    Ama bu sana beni azarlama hakkını vermez. Open Subtitles ولكن هذا لا يعطيك الحق في انتقاد في وجهي.
    Sırf onu sokaklardan çekip kurtardın diye, herşeye hakkın var mı sanıyorsun? Open Subtitles ماذا فعلت ؟ هل اخذه من الشارع يعطيك الحق ؟
    Sana Reich'te daimi olarak... kalma hakkını veren test. Open Subtitles هذا يعطيك الحق للبقاء في الرايخ بشكل دائم.
    Sana İngiltere repliğine hükmetme yetkisi veriyor. Open Subtitles إنه يعطيك الحق في أن " تحكم نسخةً عن " إنكلترا
    Kahretsin, siz hangi hakla... sigaralarımızı masanızın üstüne yığıp... yalnız canınız isteyince bize zar zor bir paket verebiliyorsunuz ha? Open Subtitles ماذا يعطيك الحق... . في الاحتفاظ بسجائرنا في درجك؟
    Bu sana özel hayatıma tecavüz hakkını vermiyor. Open Subtitles هذا لا يعطيك الحق لإنتهاك خصوصيتي. ماذا تعرف أيضاً؟
    Annemin son zamanlarda sana ihtiyaç duyması, sana onun adına karar verme hakkı vermez. Open Subtitles ليس لأن أمي إحتاجت مساعدتك مؤخرا يعطيك الحق فى التحكم فيها
    Bu size kendi kendinize halletme ve sizin yaptığınızı yapma hakkı vermez. Open Subtitles حسناً، هذا لا يعطيك الحق أن تأخد الأمر بيديك، و تفعل ما فعلت
    Hiç kimsenin seninle bunu istememiş olması avukatlarımla ilişkime karışma hakkı vermez. Open Subtitles وفقط لإنه لا أحد أبداً يودّ أن يحاول معك لا يعطيك الحق أن تخبرينني كيف أدير مساعديني
    Bir dilim pizzayla Kola alabilirsin ama bu sana benimle konuşma hakkı vermez. Open Subtitles لذا ستحصل على شريحة وشراب غازي لكن هذا لا يعطيك الحق في التحدث معي
    Evet geçiriyoruz, ama bu sana bana pislikmişim gibi davranma hakkını vermez. Open Subtitles لا شيء، كنت اظن اننا نمضي وقتا ممتعا حسنا كنا كذلك، تحت كذلك ولكن هذا لا يعطيك الحق
    Bu sana benim adıma karar verme hakkını vermez. Open Subtitles هذا لا يعطيك الحق للبدأ باتخاذ القرارات.
    Yine de bu sana başkalarının sanatını mahvetme hakkını vermez. Open Subtitles حتى لو، هذا لا يعطيك الحق لتذهب فقط وتخرب أعمال الآخرين.
    Ama bu sana başkasının sevgilisini çalmayı... ..deneme hakkını vermez! Open Subtitles لكن هذا لا يعطيك الحق لتحاولي ! أن تسرقي رجل أحداهن
    Sırf fakir doğduğun için, bütün dünyaya sinirlenmeye hakkın olduğunu sanıyorsun. Open Subtitles هل تعتقد لانك فقط وُلدت فقيراً فأن ذلك يعطيك الحق للغضب من العالم
    Hadi. Sana güzel bir kadını uyluğundan tatma şansına karşı çıkma hakkını veren nedir? Open Subtitles تعالـي مالذي يعطيك الحق
    Sana İngiltere'ye hükmetme yetkisi veriyor. Open Subtitles " إنه يعطيك الحق في أن تحكم " إنكلترا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد