ويكيبيديا

    "يعكس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yansıtmalı
        
    • tersine
        
    • yansıtmıyor
        
    • yansıtıyordu
        
    • yansıması
        
    • yansır
        
    • yansıtmaz
        
    • yansıtmadığını
        
    • yansıtan
        
    • yansıtır
        
    • yansıtıyor
        
    • yansıttığını
        
    Orası müşterek bir iş yeri ve ismi de onu yansıtmalı. Open Subtitles انها مؤسسة تعاونية . والأسم يجب ان يعكس هذا
    Evlenmek çok kişisel bir olay ve nikah törenimiz de bu kişiselliği yansıtmalı. Open Subtitles أنا أتحدّث بجديّة، التزوّج فعل حميميّ، ويجب على حفلنا أن يعكس تلك العلاقة الحميميّة.
    Sadece bitki vakumu mutasyonu engelleyebilir ve hiçbir şey bu doğal olayı tersine çeviremez. Open Subtitles وأدع إمتصاص النبات يتمكن من منع التحول لكن لا شيء يمكن أن يعكس الظاهرة
    Bunların hiçbiri karakterini yansıtmıyor. Open Subtitles أعني, لا شيء من هذا يعكس شخصيتكِ على الإطلاق.
    Bu ışık onların görüntülerini perdeye yansıtıyordu. Open Subtitles وذلك النور يعكس صورتهم من على خلف الستار
    Sizlere inanç ihtiyacını ortadan kaldıran bir din öneriyorum kesinliğin dini yarattığımız her mucizenin yansıması. Open Subtitles أنا نقدم لكم الدين أن يزيل الحاجة للإيمان. دين اليقين، أن يعكس عجب من كل ما قد خلقت.
    Ortada yanan tek bir mum var. Yansıtıcı gözlükler sayesinde, sonsuzluk tüm yönlere yansır. TED هناك شمعة واحدة، تخفق في المركز. من هذا الترتيب من الزجاج العاكس، وهو يعكس في اللانهاية في كل الاتجاهات.
    Bu ilerleme raporu Jane Quimby'nin akademik performansını... yansıtmaz. Open Subtitles هذا التقرير لـا يعكس مستوي الأداء الأكاديمي،
    Washington West Baltimore'da olanların benim yönetim politikamı yansıtmadığını bilmeli. Open Subtitles ...يجدر بالعاصمة واشنطن أن تعلم أن ما حدث في غرب بالتيمور ...يستحيل أن يعكس سياسات إدارتي
    Buna karşı tepkimiz, ulusumuzun gerçek kimliğini yansıtmalı. Open Subtitles هذا هو ردّنا على هذا والذى يعكس أفضل نماذج أمتنا.
    Bu düğün kızımın zarafetini yansıtmalı. Open Subtitles فلابد أن يعكس حفل الزفاف أناقة إبنتى
    - Tarih takdire şayan hareket ettiğimi yansıtmalı. Open Subtitles -التاريخ عليه ان يعكس اني تصرفت بشكل رائع
    Ama motorları tersine çalıştıracağını hiç beklemiyordum. Open Subtitles لكني لم أتوقع منه أبدا أن يعكس محركاته أيضا
    Şimdi ateşli silahına bir talimat gönderdim, ...polariteyi tersine çevirecek ve arka tarafından ateş edecek. Open Subtitles والآن أرسلت تعليمات لسلاحك بأن يعكس القطبية وأن يطلق النار على الطرف الآخر
    Bitkiler öldüklerinde çürürler ve bu işlemi tersine çevirir. Open Subtitles عندما تموت النباتات تتحلل و هذا يعكس الصفقة
    Anahtarlarını kaybetmesi onun tipik mükemmel iş performansını yansıtmıyor. Open Subtitles فقدانه لمفاتيحه لا يعكس أداؤه المتكامل في وظيفته.
    Maalesef insanların fillere davranışı bunu yansıtmıyor. Filler, Asya’da yaşam alanlarının yok edilmesi yüzünden, Afrika’da fil dişi avları yüzünden, ve tüm dünyada ki kötü bakım ve esaret yüzünden acı çekiyorlar. TED لكن مع الأسف فإن تعامل البشرية مع الفيلة لا يعكس ذلك، حيث لازالت تعاني من تدمير الموائل في آسيا، قلع العاج في أفريقيا، وسوء المعاملة عند أسرها في جميع أنحاء العالم.
    Diğer gezegenlerin kusursuz daire şeklindeki yörüngeleri onları oraya koyan Tanrıların kusursuzluğunu yansıtıyordu. Open Subtitles الكمال الذي تظهر فيه الكواكب في دورانها حول الأرض يعكس كمال الإله الذي وضعها بهذا الشكل
    İsim yeni yuvamızın bize tehlike döneminden sonra güvenlik ve samimiyet sağlaması, ona benzer bir sığınak olması umudumuzu yansıtıyordu. Open Subtitles يعكس الإسم الأمل الذي لدينا بأن موطننا الجديد سيكون ملاذاً مماثلاً يمدنا الأمن و الدفء بعد مرور فترة من الخطر العظيم
    Kayıt için söylüyorum, yüzüme sefil terör senin en iyi arkadaşın hakkında nasıl hissettiğimi bütünüyle söylemen doğru bir yansıması değildir. Open Subtitles للعلم ، فموضوع الرعب الظاهرعلى وجهي لا يعكس تماما ما أشعر به اتجاه صديقتك المفضلة
    İnsanlar sana bakınca, bana yansıması gelir Open Subtitles عندما ينظر الناس إليك فـهذا يعكس بنظرة سيئة عني
    Çöl güneşi sudan bir ayna gibi yansır. Open Subtitles هـذا المـاء يعكس شمـس الصحـراء مثـل المرآة
    Güzel kıyafetler onun değerini yansıtmaz. Open Subtitles أما اللباس الجديد فلا يعكس له أي قيمته
    Shawn ve Gus'ın düşüncelerinin benimkilerini yansıtmadığını söyleyeyim. Open Subtitles (إسمح لي بأن أوضح أنْ ما يقولاه (شون) و (جاس لا يعكس رأيي
    Son anlayışım ise, bilgisayar, hemen hemen bizim gösterdiğimiz bir insan fikrini yansıtan bir ayna gibi çalışıyor. TED وفي تصوري الأخير، أن الكمبيوتر، نوعا ما، يعمل مثل المرآة أي يعكس كل فكرة في ذهن شخص نقوم بإظهارها.
    Bildiğiniz gibi, teknoloji, kendini var eden insanları ve o dönemin kültürünü yansıtır. TED كما تعلمون فإن تعريف التقنية يعكس طبيعة الناس وثقافة الشعب في ذلك الوقت.
    Yani sonunda sattığınız şey bu çiftçilerin gerçek yerel ihtiyacını yansıtıyor. TED لذا ما تبيعه في النهاية يعكس الحاجة المحلية الفعلية لهؤلاء المزارعين.
    İşte o an ilk defa kızın yüzündeki ifadenin, kendisinin aslında ressama karşı hissettiklerini yansıttığını düşündüm. TED وكانت تلك المرة الأولى التي أفكر بهذا فالتعبير الذي يغطي وجهها يعكس إحساسها تجاهه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد