Onun bir ayna yansıması olduğunu biliyor ama bu canlı bir duyu deneyimi. | TED | هو يعلم أنها انعكاس مرآة ولكنها تجربة حسية حية. |
X-Kira onun bir Kira taraftarı olduğunu biliyor olmalı. Takada ile kesinlikle ilişkisi olan birisi. | Open Subtitles | لابد أن إكس كيرا يعلم أنها تدعم كيرا ، شخص له علاقة جدية بـ تاكادا |
Bana bunu her kim yolladıysa en çok istenenler listemde üst sıralarda olduğunu biliyor olmalı. | Open Subtitles | أي كان من أرسل هده ،فهو يعلم أنها كانت من أولوياتي |
Dağıtımının sadece zaman ile alakalı olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أنها مسألة وقت قبل إرساله للمعارك |
Bu lanet şeyler oluyor ve herkes dünyanın işleyişinin böyle olduğunu biliyor. | Open Subtitles | هذا مايحدث، والجميع يعلم أنها الطريقة التي يسير بها العالم. |
Herkes hâlâ Lavon'a karşı hisleri olduğunu biliyor. | Open Subtitles | الكل يعلم أنها ما تزال تكن مشاعر ل لافون |
Dahası Alexx'in doktor olduğunu biliyor. Yardıma zorlayacak. | Open Subtitles | أكثر من ذلك إنه يعلم أنها طبيبة |
O, onun sadakatsiz olduğunu biliyor, tamam mı? | Open Subtitles | إنه يعلم أنها كانت غير مؤمنة,حسنا؟ |
Acaba Beulah'ın kendi türünden olduğunu biliyor muydu? | Open Subtitles | أتساءل إن كان يعلم أنها فرد من جماعته. |
- Artı onun hırsızı sarışın bir kız gördü. - Kızın hayatta olduğunu biliyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن لصوصه شاهدوا فتاة شقراء - يعلم أنها على قيد الحياة - |
- Onun lezbiyen olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | هل يعلم أنها سحاقية؟ |
Herkes onun yuva yıkıcı olduğunu biliyor. | Open Subtitles | الكل يعلم أنها مخربة البيوت |
Kahretsin Hyde, artık herkes çıt çıtlı olduğunu biliyor! | Open Subtitles | تبا (هايد) الآن الجميع يعلم أنها مشدودة بمشد |
Babası burada olduğunu biliyor. | Open Subtitles | والدها يعلم أنها هنا. |
Haydi oradan, George! Herkes bunun bir kaza olduğunu biliyor. | Open Subtitles | (حل عني يا (جورج الكل يعلم أنها كانت حادثة |
Benim hatam olduğunu biliyor! | Open Subtitles | ! إنه يعلم أنها غلطتي |
Herkes bunun benim fikrim olduğunu biliyordu ama orada durdu sırıttı! | Open Subtitles | الجميع يعلم أنها كانت فكرتي وهي واقفه هناك، وتبتسم |
Tanık korumayı seçti çünkü tek çıkış yolunun o olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد اختار حماية الشهود لأنه يعلم أنها الطريقة الوحيدة للخروج من هذا |
Tayı ölü doğduğu için, kısrağın ölüyor olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أنها تحتضر لأن مهرها وُلد ميتاً |