ويكيبيديا

    "يعلم أنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyoruz ki
        
    • biliyor ki
        
    • olduğunu biliyor
        
    • olduğuna dair hiçbir fikri
        
    İkimiz de biliyoruz ki buradan gitmem herkes için en iyisi olacaktır. Open Subtitles كلانا يعلم أنّه سيكون من الأفضل للجميع إذا أنا رحلت
    İkimiz de biliyoruz ki, o bilgiyi onlara veremezsin. Open Subtitles كلانا يعلم أنّه لا يمكنك تسليم تلك المعلومات ببساطة لماذا؟
    Sen de biliyorsun. Ve ikimiz de biliyoruz ki, bir doktor olarak, sen buna müsaade etmezsin. Open Subtitles تعرفين ذلك، وكلانا يعلم أنّه بصفتك طبيبة، لن تسمحي بوقوع ذلك
    Bunu o yaptı ve Tanrı biliyor ki cezasını çekecek. Open Subtitles لقد كان هو، وربّي يعلم أنّه سيدفع الثّمن.
    Çünkü biliyor ki annem ve babam evlenmezse ben doğmayacağım! Open Subtitles لأنه يعلم أنّه إذا لم يتزوّج أمي وأبي ! لن أولد أبداً
    - o halde yalan söylüyor. Onun tehdit olduğunu biliyor. Open Subtitles .إذن إنّه يكذب - .إنّه يعلم أنّه تُشكّل تهديدًا -
    Onların hedefi olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Ve Vegas'a geldiğinde de onu aktif hâle geçirdiler. Open Subtitles "لم يعلم أنّه كان هدفهم، وفعّلوه ببساطة في (لاس فيجاس)"
    İkimiz de biliyoruz ki, bu iş böyle giderse daha çok insanınız ölecek. Open Subtitles كلانا يعلم أنّه إذا إستمرّت الأمور في مواصلة السير في هذا المسار، فالكثير من شعبك سينتهي بهم الأمر موتى
    İyi, biliyoruz ki buna izin yok. Open Subtitles حسناً, كلانا يعلم أنّه غير مسموح
    İkimiz de biliyoruz ki Wally'nin yerine bir hızcı geçmeli. Open Subtitles كلانا يعلم أنّه يجب على مُتسارع أن يأخذ مكان (والي)
    Her ikimiz de biliyoruz ki bazen Ivan'a dur demek gerekiyor. Open Subtitles (كلانا يعلم أنّه في بعض الأحيان أنّ (آيفان يحتاج أن يكون محميّاً من نفسه
    Çünkü o biliyor ki saldırmamak zorunda. Open Subtitles لأنه يعلم أنّه غير مضّطر.
    Gelecekten ödü kopuyor çünkü kısa olduğunu biliyor. Open Subtitles المستقبل يرعبه لأنه يعلم أنّه لن يكن طويلاً
    Vance o lokantada biri daha olduğunu biliyor. - Lastik izlerinden mi? Open Subtitles (فانس) يعلم أنّه كان هناك شخص آخر في المطعم.
    Onların hedefi olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Ve Vegas'a geldiğinde de onu aktif hâle geçirdiler. Open Subtitles "لم يعلم أنّه كان هدفهم، وفعّلوه ببساطة في (لاس فيجاس)"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد