"يعلم الجميع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• herkes biliyor
• Herkes bilir
• herkesin bildiği
• herkesin bilmesini
• Herkesin öğrenmesini
• herkes kimsesizliğin

herkes biliyor ki otobüse binmekten yürümek daha hızlı.
كما يعلم الجميع بإمكانك أن تعبر المدينة مشيا أسرع من أن تعبرها راكبا لباص

herkes biliyor ki, başka herkesten daha fazla hayır işleri için katkıda bulunuyorum, değil mi?
يعلم الجميع انني أساهم للأعمال الخيرية والمعوزين وأمور آخرى اكثر من أي شخص

herkes biliyor ki buradalarda koşuşturan kıç kafalılardan yüzlerce kez daha akıllısınız.
يعلم الجميع أنكم مائة مرة أكثر ذكاءاً من الحمير الذين يديرون هذا المكان.

Hayatın boyunca iki kez gerçekten aşık olacağını Herkes bilir.
يعلم الجميع أنك تحظين بالحب العظيم مرتين فقط في حياتك

Herkes ölür, bunu Herkes bilir. Ancak, kimse Doktor kadar iyi bilemez.
يعلم الجميع بأن الجميع يموتون و لا أحد يعلم ذلك أكثر من الدكتور

İyosan herkesin bildiği gibi, Avustralya' dan geldiğinden.
لأن اليوكان يأتى من أستراليا كما يعلم الجميع

Tanınmayı istiyor. Sana yaptıklarını herkesin bilmesini istiyor.
وهو يريد ذلك الإهتمام يريد أن يعلم الجميع ما فعله بك

O kovulursa Trent'in mahvolacağını herkes biliyor.
يعلم الجميع أنها ستسحق ترينت إذا كان أرسلت بعيدا.

Bunun şehirdeki en iyi özel okul olduğunu herkes biliyor.
يعلم الجميع أن هذه أفضل مدرسة خاصّة في المدينة

Amerikalı bir karanlık operasyon grubunun ailemi öldürdüğünü herkes biliyor.
يعلم الجميع أن مجموعة عمليات سوداء أمريكية قتلت عائلتي

Damon'un etrafındaki kızları pataklamayı sevdiğini herkes biliyor.
يعلم الجميع ان ديمون يحب ان يضرب الفتيات.

Ama buradaki herkes biliyor ki aşk hayatındaki seçimlerinle pek de arkadaş kazanmıyorsun hani.
بينما يعلم الجميع هنا أنّك لا تكسبين بالتحديد أصدقاءً باختياراتك الرومانسيّة.

Sahtekâr bir siyasetçi uğruna beni terk ettiğini de herkes biliyor.
يعلم الجميع أيضا أنها تخلت عني لسياسي ملتوى

O ikisinin yakınlığını Herkes bilir.
أنت , أنا , آبز.يعلم الجميع كيف هو قريب من هذين

Ne olursa olsun, havlama benim havlamadığımı Herkes bilir.
بغض النظر عما تقوم به , لا اللحاء , قضية يعلم الجميع انني لا

Herkes bilir uçuş görevlilerinin ekstra bir üniforma taşımaları gerekir işe beklenmedik bir zamanda aranılması durumunda kullanılması için.
يعلم الجميع بأن المرافقون مطالبون بحمل بزات إضافية في حال تلقيهم إتصال للعمل بشكل غير متوقع

Ve Herkes bilir ki Roanoke'nin buralarda hiçbiryerde olmadığını.
يعلم الجميع ان روانوك ليست على قرب من هنا

Sayın Yargıç, herkesin bildiği gibi Bay Raj Malhotra'nın avukatı bir trafik kazasında yaralandı.
سعادة القاضى.. كما يعلم الجميع فان محامى السيد راج مالهوترا قد أصيب فى حادث

Artık herkesin bildiği gibi, nörotoksin kalıntıları... bazı ağaç ve bitkilerin üzerinde bulundu.
كما يعلم الجميع الآن تعقب المسممات العقليه... وجدت فى بعض النباتات و الاشجار

herkesin bildiği gibi 105. yolun doğusu, ve Cleveland'ın Euclid bulvarı trafik ışıklarının kontrolü için ilk yaya düğmesinin konduğu yerdir.
يعلم الجميع بأن الشارع الـ105 الشرقي ودرب إقليدس في كليفيلند، كان موقع أول إشارة مرورية

Neyi yanlış yaptığımı biliyorum ama sanırım sadece bunu herkesin bilmesini istedim.
أنا أعرف ما فعلته كان خطأ، ولكن اعتقد انني أردت فقط أن يعلم الجميع

Herkesin öğrenmesini istemedi çünkü ailesinin gelip işlerinin kontrolünü almaya çalışmasından korkuyor.
لم ترد أن يعلم الجميع خشيةً أن تأتي العائلة وتتدخّل في شؤونها

Buradaki herkes kimsesizliğin nasıl bir şey olduğunu bilir.
يعلم الجميع هُنا كيف الوضع أن تكون كثير الترحال.