ويكيبيديا

    "يعلم انه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu biliyor
        
    • olduğunu biliyordu
        
    • olmadığını biliyordu
        
    Galaya yetişmemiz için sadece altı saatimizin olduğunu biliyor. Open Subtitles يعلم انه لدينا ست ساعات فقط للاستعداد للاحتفال
    O lanet olası herif kızımın, benim zayıf yönüm olduğunu biliyor. Open Subtitles ابن الساقطه انه يعلم انه حصل على نقطه ضعفى الوحيده
    O iyi olduğunu biliyor. Bu yüzden sizinle dövüşmek istiyor. Open Subtitles انه يعلم انه الافضل ولهذا السبب يريد القتال معك
    O güvende olduğunu biliyordu, ama herşeyi ondan isteyebilecek bir koca ihtimali ortaya çıkınca, babası bu işe bir son vermenin vakti geldi diye düşündü. Open Subtitles ولكنها تركت كل شئ فى ايدى السيد روكاسيل. وكان يعلم انه فى أمان معها, ولكن عندما اصبح هناك احتمال وجود زوج لها,
    Proje lideri olduğunu biliyordu, ve en iyi iki pilotumuzdan biri. Open Subtitles وكان يعلم انه زعيم المشروع، بأفضل ما لدينا اثنين من الطيارين الوحيد.
    Valentine başımda durmasına gerek olmadığını biliyordu. Open Subtitles فالنتين كان يعلم انه لم يتوجب عليه حراستى
    Herkes bu videonun sahte olduğunu biliyor. Open Subtitles الجميع يعلم انه من الممكن أن يكون الفيديو وهمى
    Ne kadar yakışıklı bir genç olduğunu biliyor ve asla bu kadar ucuza evlenmez. Open Subtitles انه يعلم انه شاب وسيم جدا ولن يتزوج بخسارة
    Burada güvende olduğunu biliyor. Open Subtitles هو يعلم انه بأمان هنا اكثر من اي مكانٍ آخر.
    Farris'in bilgisayarının nasıl şifrelendiğine bakarsak Dunning bilgileri bulup çıkarmak için bir uzmana ihtiyacı olduğunu biliyor olmalı. Open Subtitles وبوجود شفرات علي كومبيوتر فاريس دانينج كان يعلم انه يحتاج الي خبير ليخرج له البيانات
    Bunun bir intihar görevi olduğunu biliyor muydu? Open Subtitles هل كان يعلم انه بمهمة انتحارية؟
    Kamera kaydında olduğunu biliyor. Open Subtitles كان يعلم انه كان على الكاميرا. نعم.
    Seni uyarmak isterim Doug ona rakip olduğunu biliyor. Open Subtitles أن دوج يعلم انه ستدخلى الانتخابات ضده
    Çok yakışıklı bir genç olduğunu biliyor ve asla ucuza evlenmeyecektir. Open Subtitles هو يعلم انه شاب وسيم لن يتزوج برخص
    Stüdyosu olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل كا يعلم انه كان لديه استوديو
    Hasta olduğunu biliyor olmalıydı. Open Subtitles كان يعلم انه اصبح مريضا جدا
    Sanırım evlatlık olduğunu biliyor. Open Subtitles اعتقد انه يعلم انه متبنى
    Onun proje lideri olduğunu biliyordu. Open Subtitles وكان يعلم انه زعيم المشروع.
    Bu genç Central Park beşlisinin DNA eşleşmelerinin olmadığını biliyordu. Open Subtitles كان يعلم انه لا يوجد تطابق لعينات الحمض النووي المأخوذة من خماسي المنتزه المركزي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد