ويكيبيديا

    "يعلنون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • reklam
        
    • ilan
        
    • söylüyorlar
        
    • duyuruyorlar
        
    • reklamını
        
    • açıklayacaklar
        
    • yapıyorlar
        
    Fakat eğer bu bizim tatbikatımızın bir parçası ise, reklam yapmıyorlar. Open Subtitles ولكن لو ان هذا جزء من التمرين فانهم لا يعلنون
    15 dakikada işinin bittiğini söyleyip reklam yapıyorlar. Open Subtitles في الواقع إنهم يعلنون أنهم سيدخلوك ويخرجوك من المكان خلال 15 دقيقة
    Saldırı emrine uymayan tüm subayların boynuna "Ben bir kaçağım, Alman kadın ve çocuklarını savunmayı reddettim." yazılı bir ilan asılacak en yakın ağaçta sallandırılacaklar. Open Subtitles جميع الضباط الذين لن يدعمو الهجوم .. و يعلنون فرارهم و يرفضون الدفاع عن النساء و الأطفال الألمان
    Operatörler New York'dan Japonya'ya kadar her yerde saklanan askeri güçler olduğunu ve bu güçlerin korkudan ortaya çıkmadıklarını söylüyorlar... Open Subtitles عاملي الراديو من نيويورك الى اليابان يعلنون عن وجود قوات مختبئة رافضين للاعلان عن نفسهم خوفا على حياتهم
    Bilmiyorum. Bir gece öncesinden duyuruyorlar. Open Subtitles لا أدري، يعلنون في الليلة السابقة.
    Olduğunu söylediğin şey olmamana dönersek, şirketlerin yaptığı en basit hata olmadıkları şeyin reklamını yapmalarıdır. TED حينما يتعلق الأمر بأن تكون ما تقوله عن نفسه، فأن أسهل الأخطأ التي تفعلها الشركات هو أنهم يعلنون عن أشياء هي لا تجسدهم.
    Yarın resmî olarak açıklayacaklar. Benim de 4 haftam kaldı. Open Subtitles غدا سوف يعلنون عن الاغلاق رسميا تبقى لدي أربعة اسابيع
    - Hayır, reklam. Ne satıyordu? Open Subtitles لا, ماذا كانوا يعلنون ؟
    - Hayır, reklam. Ne satıyordu? Open Subtitles لا, ماذا كانوا يعلنون ؟
    Ama onlarda sen yoksun, ve reklam yapmıyorlar. Open Subtitles لكنهم لا يملكونك، ولا يعلنون.
    Bazıları reklam yapar. Open Subtitles بعض منهم يعلنون ذلك حقاً؟
    Ama onu öldürmek istedilerse neden bu silahın sahibi olduklarını ilan ettiler? Open Subtitles لكن لو انهم انتووا قتلها فلم يعلنون ملكيتهم للسلاح؟
    Onu düzmece bir yargıç önünde suçlayacaklar sahte bir duruşma tezgahlayacaklar suçlu ilan edip, hapise atacaklar ve sonra avluya kadar sürükleyip kafasına bir kurşun sıkacaklar. Open Subtitles سيسحبونه أمام محكمة مزيفة, و سيقيمون محاكمة صورية, و يعلنون أنه مذنب, و ينطقون بالحكم, و من ثم...
    Galán'ın iade konusundaki desteğini devralırsa, kaçakçılar savaş ilan ederdi. Open Subtitles " إنْ أخـذ موقـف غـالان في " إتـفاقية التـسليم تـجار المـخدرات ومروّجيها سوف يعلنون الحـرب
    Federal sağlık yetkilileri bu olayın tatilciler için bir tehlike teşkil etmediğini söylüyorlar. Open Subtitles نائبو وزارة الصحة يعلنون ان ظاهرة المد الأحمر لاتشكل اية خطورة
    Bu evin içinde akıllarına eseni söylüyorlar sonra da diplomatik dokunulmazlıkları olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون ما يحبون في هذا المنزل وبعد ذلك يعلنون الحصانة الدبلوماسية
    Ölülerin sayısını radyodan duyuruyorlar. Open Subtitles إنّهم يعلنون عدد القتلى عبر الراديو
    Nişanı duyuruyorlar. Open Subtitles إنهم يعلنون الخطوبة
    Bu Village Voice'in arka sayfasında reklamını yaptıkları tedavilerden. Open Subtitles ذلك نوع العلاج يعلنون على ظهر صوت القرية.
    Bir kaç saat içinde elimizde var dedikleri proteinin aslına olmadığını açıklayacaklar. Open Subtitles في غضون ساعات قليلة سوف يعلنون أنه لن يكون بروتين أصطناعي على ما أعتقد
    Güç ve ebat gösterisi yapıyorlar rakip erkekleri uyarmak, ve havadaki dişileri etkilemek için. Open Subtitles يعلنون عن قوتهم وحجمهم لتحذير الذكور المنافسة ولاجتذاب الإناث من السماء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد