Gulapa henüz hayallerle ilgili bir şey öğretmedi bana. | Open Subtitles | -جالابار) لم يعلّمني إياها لحد الآن) |
Bir kız kardeşim yoktu. Kimse bana öğretmedi. | Open Subtitles | -لم يكن لديّ شقيقة، لم يعلّمني أحد . |
Kimse öğretmedi. Ben kendim... | Open Subtitles | ... لم يعلّمني احد أنا فقط |
Bulgar bir arkadaşım bana Bulgarca öğretiyor. | Open Subtitles | ومعي نزيل بلغاري يعلّمني اللغة البلغاريّة |
Graham bana insanların ne düşündüğünü umursamamayı öğretiyor. | Open Subtitles | غراهام يعلّمني كيف يجب أنْ لا أهتم بما يعتقده الناس. |
Babam mühendisti ve ben küçükken bana neyin nasıl çalıştığını öğretiyordu. | TED | كان والدي مهندسا، ومنذ صغري كان يعلّمني كيف تعمل الأشياء. |
Buna mecburdu. Bana ilkeler ve kurallar öğretiyordu. | Open Subtitles | "كان عليه ذلك، فلقد كان يعلّمني المبادئ، قانوناً" |
Buna rağmen çok şey öğretmedi. | Open Subtitles | هو لم يعلّمني |
Hayatımı hissetmeyi öğretiyor. | Open Subtitles | يعلّمني كيف أشعر بحياتي |
Bana sambarı öğretiyor. | Open Subtitles | يعلّمني الأكلة؟ |
Bana öğretiyordu. Zevkli biriydi. | Open Subtitles | لقد كان يعلّمني لقد كان محباً للجمال |
Sam bana öğretiyordu. Yakınlarda ziyarete gelir mi? | Open Subtitles | كان (سام) يعلّمني أتظنّ أنه سيعود لزيارتي قريبًا؟ |