Ofislerde falan çalışırlar hani. | Open Subtitles | في الأفلام , اللاتي يعملن في مكتب |
Kadınlar...bilirsin işte, orada çalışırlar. | Open Subtitles | النساء... أنت تعرف، يعملن هناك |
Ortamı tarif etmek adına şöyle açıklayayım: Hindistan'da kadınların yüzde 27'si çalışır. | TED | و سأوضح الوضع لكم، 27 بالمئة من نساء الهند يعملن. |
Burada kızlar benim emrimde çalışır. Anlaştık mı? | Open Subtitles | الفتيات هنا يعملن كعاهرات عندي أهذا واضح؟ |
Meslektaşlarıyla daha çok iş birliği yapıyorlar, parti sınırları içinde çalışıyorlar ve kadınlar, sağlık, eğitim ve sivil haklara dair kanunları daha çok desteklemeye meyilliler. | TED | يتعاونّ بشكل أكبر مع زملائهنّ، يعملن مع الأحزاب المختلفة، وأن النساء على الأرجح يدعمن التشريعات التي تحسن طرق الوصول إلى الرعاية الصحية والتعليم والحقوق المدنية. |
Baba bu günlerde kadınlar hem çalışıp hem çocuk yapıyor. | Open Subtitles | أتعرف ابي الكثير من النساء يعملن ويحظين باولاد هذه الايام |
Eee, onlar bahşiş için çalışırlar. | Open Subtitles | إنهن يعملن من أجل البقشيش. |
Hemşireler doktorlar için çalışırlar. | Open Subtitles | الممرضات يعملن لصالح الأطباء |
O kadar kalabalık olmayız ama çalışan kızlarımız haftada iki kez 5 ila 9 arasında aynı ücrete çalışır. | Open Subtitles | لا نكون مزدحمين عند العشاء لكن معظم الفتيات يعملن مرتين في الأسبوع من الخامسة إلى التاسعة وبنفس أجر الحصة الصباحية |
Kızlar orada çalışır ve orada kalır. "Çiftlik" diyorlar. | Open Subtitles | الفتيات يعملن ويبقين هناك يسمونها المزرعة |
Annelerin çoğu çok çalışır | Open Subtitles | الكثير من الأمهات يعملن بجهد |
Kadınlar evde çalışır. | Open Subtitles | النساء يعملن هنا في المنزل |
Kafalarına göre infaz yaratmalarının aksine, birlik içinde çalışıyorlar, planlıyorlar ve saldırılarını belirli bir düzen içinde yürütüyorlar. | Open Subtitles | على عكس منفذ القانون بيديه انهن يعملن كفريق و انهن يخططن و ينفذن هجمات منسقة |
Birlikte çalışıyorlar bu da demek oluyor ki biz de onlar gibi davranmalıyız ve bir kaç kural çiğnemeliyiz. | Open Subtitles | يعملن معاً، وهذا يقتضي أنْ نتّبع أسلوبهنّ ونخرق بعض القواعد |
St. Petersburg'dan getirilecek. Bu kızlar yok pahasına çalışıyorlar. | Open Subtitles | موسكو سان بيتربورغ وهن يعملن بلا مقابل |
Bu bir şey değil. ordumuzda çalışıp Japonlar'a karşı savaşan kadınlar var. | Open Subtitles | إنها لا شيء. ففي جيشنا، النساء يعملن في الميادين ويقاتلن اليابانيين |
Kimin çalışıp çalışmadığını iyi bildiğin söylenmişti bana. | Open Subtitles | قيل لي انك تعرف اشياء عمن يعملن معك |
Çok çalışıp paralarını hemen harcarlar. | Open Subtitles | يصرفن مالهن بسرعة و يعملن بجد |