Mesela, Greggy Stiviletto'nun senin için çalıştığını öğrendim. | Open Subtitles | على سبيل المثال، اكتشفت أن "جريجي ستيفيلرو" يعمل لك |
senin için çalıştığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | وصلتنا فكرة أنه ربما يعمل لك الآن |
Dino, Eric'in senin için çalıştığını biliyoruz ama bunu ona kim yapmış olabilir? | Open Subtitles | نحن نعلم أن " إيريك " يعمل لك لكن من يرغب بفعل هذا به ؟ |
Söylediklerine bakma, senin için çalışmıyor bile. | Open Subtitles | وبغض النظر عمّا ،يقوله لك هو لا يعمل لك |
- Sizin için çalışmıyor muydu? | Open Subtitles | ألا يعمل لك ؟ |
Dünya barışı için bir tehdit oluşturuyor. Kristal sadece senin için çalışıyor. | Open Subtitles | يمكنك التخيل اي خطر يشكله الى العالم شيتا , هذا الحجر فقط يعمل لك |
senin için çalıştığını sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت أنه يعمل لك. |