Bu Dr. Kang. Bu projede olarak ekibi ile birlikte bizimle çalışıyor. | TED | هذا هو د.كانج الذي يعمل معنا في هذا المشروع، وهو جزء من فريقنا. |
FBI, bayan. Babanız bizimle çalışıyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية، سيدتي والدك يعمل معنا |
- Bir davada bizimle çalışıyor. | Open Subtitles | انه يعمل معنا على القضية. ماذا؟ |
Elbette. O zaman bizimle çalışıyordu, haliyle bizle birlikteydi. | Open Subtitles | بالطبع ، كان يعمل معنا آنذاك لذا كان معنا |
Kendinizi o hastanın yerine koyun bir. Bu Christian, Ideo'da bizimle birlikte çalışıyor. | TED | ومجرد وضع نفسك في موقف المريض. هذا هو كريستيان الذي يعمل معنا في آيديو. |
Gestapo, Onun karısı olduğumu bilseydi, benim ve bizimle çalışanlar için tehlikeli olurdu. | Open Subtitles | ولو علمت الجستابو بأني زوجته، لأصبحت في خطر، وكذلك من يعمل معنا. |
Egan'ın Arcielo'yu, bizim için çalıştığını ifşa ettikten sonra öldürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى أن إيجان إكتشف أن أرسيلو يعمل معنا وقد قام بقتله |
bizimle çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يعمل معنا اسمه باتريك |
O da bizimle çalışıyor. | Open Subtitles | إنهُ يعمل معنا. |
Hanımefendi, Bay Jane bizimle çalışıyor, çünkü mükemmel bir dedektif. | Open Subtitles | سيّدتي، السيّد (جاين) يعمل معنا لأنّه مُحقق ممتاز. |
McDeere artık bizimle çalışıyor. | Open Subtitles | ماكدير يعمل معنا الآن |
Bay Reddington bizimle çalışıyor ve yüksek tehlikeli hedefleri yakalamamıza yardımcı oluyor. | Open Subtitles | السيد (ريدينغتون) يعمل معنا الآن و يقوم بمساعدتنا في القبض على المجرمين المهمين |
Tommy o büyük eylül ayından beri bizimle çalışıyor. | Open Subtitles | (تومي) يعمل معنا منذ... حادث سبتمبر سيكون رفيقك |
Yani... O, bizimle çalışıyor. | Open Subtitles | - أجل، إنه يعمل معنا |
Mikhail bizimle çalışıyordu. | Open Subtitles | ميخائيل كان يعمل معنا |
Eskiden bizimle çalışıyordu Dave. | Open Subtitles | انه يعمل معنا يا ديف |
Yargıç, Adalet Bakanlığı'nda güvenliği arttırmamız için bizimle birlikte çalışıyor. | Open Subtitles | القاضي يعمل معنا لتحسين الأمن في وزارة العدل |
Bu Savunma Bakanlığı'ndan Jack Bauer, bugün bizimle birlikte çalışıyor. | Open Subtitles | .هذا (جاك باور) من وزارة الدفاع، إنه يعمل معنا اليوم |
Gestapo, Onun karısı olduğumu bilseydi, benim ve bizimle çalışanlar için tehlikeli olurdu. | Open Subtitles | ولو علمت الجستابو بأني زوجته، لأصبحت في خطر، وكذلك من يعمل معنا. |
Opie'nin bizim için çalıştığını sanıyor. | Open Subtitles | يعتقدون " أوبي " يعمل معنا |
Belki bizimle çalışır diyorum. | Open Subtitles | أنا اقول أنه قد يعمل معنا |