Yani bu demek oluyor ki, eğer bazı insanlar senin çekici olduğunu düşünüyorsa, ve diğerleri koca bir çirkin düşünüyorsa, aslında daha iyi durumdasın. | TED | ما يعنيه ذلك هو أنه إن كان بعض الناس يعتقدون بأنك جذاب فإنه من الأفضل لك أن يعتقد جانب آخر من الناس بأنك قبيح للغاية. |
Yani bu demek oluyor ki sıradan insanlara ait tonlarca bilgiye gayet düşük bir bütçeyle erişmek mümkün. | TED | وما يعنيه ذلك هو أن لدينا هذه المعلومات عن أشخاص عاديين متاحة بتكلفة منخفضة. |
Bu da demek oluyor ki öğrenmeyi, geliştirilmiş bağlılığı bu pencerelerde bu zaman pencerelerinde geliştirilmiş öğrenmenin yer aldığı bu yerlerde tahmin edebileceğiz. | TED | و ما يعنيه ذلك هو أنه بإمكاننا التنبؤبالتعلم, و بإمكاننا التنبؤ بمشاركة محسّنة, هذه النوافذ من الوقت, و التي خلالها يجري التعلم على مستوىً مُتحسن. |
(Gülüşmeler) Bu, artık kendime aşırı yüklenmediğim demek oluyor. | TED | (ضحك) وما يعنيه ذلك هو أن أنا لا -- أنا لم أعد احمل نفسي زيادة بدون عائد . |