ويكيبيديا

    "يعوّض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • telafi
        
    • düzeltmez
        
    • uyduramazsam
        
    Jill'i hapishaneden ararsam, diğerlerini telafi etmiş olur muyum? Open Subtitles إن اتصلت بـ جيل من السجن فهل يعوّض ذلك عما سبق؟
    Zafere olan kayıtsız şartsız inançları eminim ki bu açığı telafi edecektir. Open Subtitles ايمانهم اللامحدود بالنصر النهائي يعوّض عن ذلك
    Zafere olan kayıtsız şartsız inançları bunu telafi edecektir. Open Subtitles ايمانهم اللامحدود بالنصر النهائي يعوّض عن ذلك
    Bütün bunları telafi eden tek şey, yine seninle ortak olmam. Open Subtitles يعوّض شيء واحد عن كلّ هذا. إمتلاكك كشريكي ثانية.
    Evet, bam teline bastı ama bir konuşma her şeyi düzeltmez. Open Subtitles ونعم لقد أثّرت فيني لكنّ خطاباً واحداً .لا يعوّض الّذي حصل
    Peki ya eski ben o hayata ayak uyduramazsam? Open Subtitles ،وشخصك الآخر ،القديم ألن يعوّض ما فاته؟
    Umarım bu geçen doğum gününü telafi eder. Open Subtitles عسى أن يعوّض هذا آخر عيد ميلاد قضيناه سوياً
    Paranın, sevdiğin birini kaybetmenin acısını telafi ettiğini sanıyorsanız-- Open Subtitles إذا كنتم تظنون أن المال يعوّض عن خسارة واحد من أحبائك. كلا، بالطبع لا.
    Bu, neden evine çok değer verdiğini açıklıyor. Çevresindekilerle uğraşarak acısını telafi etmeye çalışıyor. Open Subtitles حسناً، هذا يفسر تركيزه على المنزل إنّه يعوّض خسارته بمزاولة السلطة على عالمه
    Bunun paramın değersizliğini nasıl telafi edeceğini hâlâ anlamadım. Open Subtitles أنا ما زلت لا أرّ كيف هذا يعوّض عن مالي.
    Sahip olmadığı tüm o şeyleri telafi etmek zorunda. Open Subtitles يجب عليه أن يعوّض ذلكَ بكلّ الأشياء الّتي لا يملكها.
    - Oturmak ister misin? Harika olur. 35 kilometrelik yürüyüşü telafi eder tabii. Open Subtitles أجل، يبدو مسمع ذلك رائعاً، ذلك يعوّض السير لـ35 كيلومتراً.
    Buraya gelip Florence Nightingale rolü oynamak hiçbir şeyi telafi etmez. Open Subtitles مجيء في هنا... اللعب عندليب فلورينس... لا يعوّض عنه أيّ منه.
    Evet ama bu onu öldürmeni telafi etmez. Open Subtitles أجل، ولكن ذلك لا يعوّض عن قتلها
    O benim bir yansımam ve eğer bu benim bazı sosyal beceriksizliklerimi telafi edecekse... Open Subtitles هو إنعكاس منّي وإذا ذلك يعوّض... عن بعض حماقاتي الأجتماعية...
    Sevdiğin dondurmayla kaplı. Bunlar her şeyi telafi edecek, öyle mi? Open Subtitles وهذا من المفترض أن يعوّض عن كٌل شيء؟
    Rex öldü ve birilerinin Sam'e, bu yaşananları telafi etmesi gerekiyor. Open Subtitles لقد مات "ريكس" ، ويجب أن يعوّض أحد غيابه مع ذلك الفتى
    O zamana kadar da bir beyefendi gibi hatalarımı telafi etmenin bir yolunu bulurum. Open Subtitles حتّذاك... الرجل المحترم يعوّض دائماً عن أخطائه
    Yaptığım şeyi telafi edebilecek bir özür yok, inanın. Open Subtitles لا يوجد اعتذارٌ يعوّض ما فعلتُه.
    Towers'ı yakalamak bunu düzeltmez mi? Open Subtitles -هل القبض على (تاورز) يعوّض عن ذلك؟
    Peki ya eski ben o hayata ayak uyduramazsam? Open Subtitles ،وشخصك الآخر ،القديم ألن يعوّض ما فاته؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد