- Ve bu ulusal bir trajedi ama onu bulmak ölenleri geri getirmeyecek. | Open Subtitles | -وتلك مأساة وطنية -ولكن إيجاده لن يعيدهم |
Bunu yapmak onları geri getirmeyecek! | Open Subtitles | ان فعل هذا لن يعيدهم |
Bu onları geri getirmeyecek. | Open Subtitles | ألامر لن يعيدهم |
Ateş açmak onları geri getirmez, ayrıca silahlı çatışmadan kaçınmalıyız. | Open Subtitles | ماذا تقترحين، أيتها الملازم؟ فتح إطلاق النار لن يعيدهم. |
Çocuklarınızdan çoğunun kaybolduğunu biliyoruz ancak masum bir kadını öldürmek onları geri getirmez. | Open Subtitles | نعرف أنّ الكثير مِنْ أولادكم مفقودون لكنّ قتل امرأة بريئة لن يعيدهم - عودا أدراجكما، لا نريدكما هنا - |
Trask'ın ne yaptığını biliyorum. Ama onu öldürmek kimseyi geri getirmeyecek. | Open Subtitles | أعرف ما فعله (تراسك) ولكن قتله لن يعيدهم للحياة. |
İntikam onları geri getirmeyecek. | Open Subtitles | الانتقام لن يعيدهم |
Trask'ın ne yaptığını biliyorum ama onu öldürmek diğerlerini geri getirmeyecek. | Open Subtitles | أعرف ما الذي اقترفه (تراسك)... لكن قتله سوف لن يعيدهم. |
Bu yaptıkların onları geri getirmeyecek. | Open Subtitles | هذا لن يعيدهم |
Bunu yapan insanlara zarar vermek onlari geri getirmez. | Open Subtitles | إلحاق الأذى بمن فعل ذلك لن يعيدهم |
Suçluluk duymak onu geri getirmez. | Open Subtitles | الشعور بالذنب لن يعيدهم |
Bu istediğin şey, gidenleri geri getirmez, John. | Open Subtitles | هذا لن يعيدهم , "جون" |
Sanırım, Teal'c'in onları geri götürebileceğini düşündüler. | Open Subtitles | أَحْزرُ فكّروا تيلك يُمْكِنُ أَنْ يعيدهم |