Dikkat et, büyük kafandan küçük olana giden kan yüzünden bayılma. | Open Subtitles | حاذر من أن يغمى عليك بسبب تسارع الدم من رأسك الكبير إلى رأسك الصغير |
bayılma, sevgilim! | Open Subtitles | ! حذارِ أن يغمى عليك يا عزيزتي |
Bir daha bayılma sakın. | Open Subtitles | لن يغمى عليك مجددًا |
...üniversite şenliklerinde kendinden hiç geçmemişsin. | Open Subtitles | فلم يغمى عليك أبداً في إجتماعات ما قبل المبارات. |
Kimi götürmen gerektiğini her sorduğumda, kendinden geçiyorsun. | Open Subtitles | - نعم، تستمر في قول هذا لكن كلما سألتك مَن عليك اعتقالها يغمى عليك من جديد |
Hastane, Artie? Orada kan olacak. Bayıldığında birinin düşüşünü yavaşlatması gerekli. | Open Subtitles | (أرتي) في المستشفى سيكون هناك كثير من الدِماء و على شخص ما التقاطك عندما يغمى عليك |
Sakın bayılayım deme. Konuşman için tamamen ayık olman lazım. | Open Subtitles | لا يغمى عليك , يجب ان تكون مستيقظا لكى نتحدث |
Sakın bayılayım deme, Pittypat Hamilton. | Open Subtitles | -إياك أن يغمى عليك يا بتيبات هاميلتون |
Yavaşça nefes al ki bayılma. | Open Subtitles | تنفسي ببطئ حتى لا يغمى عليك |
Tamam, sakın bayılma. | Open Subtitles | حسناً ، حاول ألا يغمى عليك. |
- kendinden geçmeden hemen önce bana sürmemi istediğin adresteyiz. | Open Subtitles | في العنوان الذي أخبرتني أن أذهب إليه -مباشرةً قبل أن يغمى عليك |
Bunu sen kendinden geçinceye kadar yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم بذلك حتى يغمى عليك. |
- bayılayım deme sakın. | Open Subtitles | -إياك أن يغمى عليك . |