Yakınımız olması gereken adamdan... - ...birinci ağızdan. | Open Subtitles | من فم الرجل الذي يفترض أنه يدير العملية لنا |
...tek bir kovan, kendi başına, hiçliğin orta yerinde boş olması gereken bir gezegenin yörüngesinde. | Open Subtitles | سفينة أم واحدة ، بمفردها فى لا مكان تدور حول كوكب يفترض أنه غير مأهول |
Bunca yıl, kızını öldürmüş olması gereken adamı aradı ve bu sendin. | Open Subtitles | كل هاته السنوات و هو يبحث عن الرجل الذي يفترض أنه قتل ابنته وقد كان أنت |
Bunun bir şeye bağlı olması gerekiyordu. | Open Subtitles | هذا الهاند بريك هذا ليس جيداً يفترض أنه موصول بشيء |
Geminin battığını gördük. Ölmüş olması gerekiyordu! | Open Subtitles | رأينا السفينة تغرّق، يفترض أنه ميت |
Bilmiyorum. 6 yıldır ölü olduğu sanılan bir ceset için şaşılacak derecede iyi durumda. | Open Subtitles | إنها جثة بحالة مدهشة يفترض أنه مات منذ 6 سنوات |
Bir geçiş dönemi olması gereken olaylar yaşam tarzı haline gelmişti. | Open Subtitles | وما كان يفترض أنه مرحلة عابرة... أصبح أسلوبا للحياة |
-İflasın eşiğine geldiler. -Yani ölü olması gereken Darren Piersahl Starzl Mutasyonu taşıyanları hedef alıyor. | Open Subtitles | لذلك " دارين بيرسال " والذي يفترض أنه مات |
Pete, bugün aslında şehir dışında olması gereken menajerim Eric. | Open Subtitles | (بيت)، هذا مدير أعمالي (إريك) الذي يفترض أنه غائب اليوم |
New York'ta olması gereken Jonah mı? | Open Subtitles | الذي يفترض أنه في (نيويورك) ؟ |
Evlenmiş olması gerekiyordu! | Open Subtitles | كان يفترض أنه سيتزوج |
Evet. On dakika önce başlamış olması gerekiyordu. | Open Subtitles | يفترض أنه بدء منذ عشرة دقائق |
Zor bir tür olması gerekiyordu. | Open Subtitles | يفترض أنه رجل بارع |
Siber virüs olduğu sanılan bir şeyden. | Open Subtitles | بشيء يفترض أنه فايروس حاسوبي |