ويكيبيديا

    "يفترض أن يكون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olması gerekiyordu
        
    • olmalıydı
        
    • olması gerekiyor
        
    • olması gereken
        
    • olması gerekmiyor
        
    • olması gerek
        
    • Olması gerektiği
        
    • olması gerektiğini
        
    • olacaktı
        
    • olmamalı
        
    • olması gerekir
        
    • kalması gerekiyordu
        
    • olması lazım
        
    • gibi görünmesi gerek
        
    Wachs'ın iki gün önce Washington'da olması gerekiyordu. Open Subtitles واتشس كان يفترض أن يكون في واشنطن قبل يومين
    İşte olması gerekiyordu. Open Subtitles لم أخبره بالأمر، كان يفترض أن يكون في العمل.
    Adam sosyopatın teki. Hapiste olmalıydı. Open Subtitles هذا الرجل معتل إجتماعياً كان يفترض أن يكون في السجن
    Onun okulda olması gerekiyor, seninle orada burada sürtmesi değil. Open Subtitles أنه يفترض أن يكون في المدرسة و ليس التسكّع معك
    Akıllı olması gereken birisi için gerçekten, çok aptalca riskler alıyorsun. Open Subtitles أنت تتحمل الكثير من المخاطر من أجل شخص يفترض أن يكون ذكياً
    Acil lambası olması gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا يفترض أن يكون هنا ضوءٌ في حالات الطوارئ ؟
    Bunun bir ot tüneli olması gerek. Open Subtitles يفترض أن يكون هذا نفقاً لنقل الماريجوانا
    Olması gerektiği yerde. - Olman gereken... Open Subtitles إنه حيث يفترض أن يكون حيث يفترض أن تكون أنت
    Ama bunun bir aile gösterisi olması gerekiyordu. Open Subtitles لكن هذا عرض أعني أنه حقا يفترض أن يكون شيء عائلي
    Devasa olması gerekiyordu. Ama bu devasa değil, tamam mı? Open Subtitles يفترض أن يكون عملاقاً لكن هذا ليس عملاقاً
    Ama baskın olan partnerin, liderin o olması gerekiyordu. Ama şimdi hikâyesine bakınca... Open Subtitles ولكن يفترض أن يكون هو المهيمن ، القائد وبالنظرإلىتاريخه..
    Bunun bir buluşma olması gerekiyordu ama sen Ashleigh'yi çağırdın böylece benimle konuşmak zorunda kalmadın. Open Subtitles كان يفترض أن يكون هـذا موعد غرامي وأحضرت آشلي للكسرهـ أذاً لاتريد التتحدث معي.
    Öğretmenler için düzenlenen minnet yemeği olması gerekiyordu. Open Subtitles إذاً، أعني أنه يفترض أن يكون هناك معلم لتقدير الطعام، أليس كذلك ؟
    Bilmiyorum. Bu çabuk temiz bir iş olmalıydı. Open Subtitles لا أعرف يفترض أن يكون عملاً نظيفاً سريعاً
    Senin hatan değil, tatlım. Sorumluluk benim olmalıydı. Open Subtitles هذا ليس خطأك عزيزتي ، أنا من يفترض أن يكون المسؤول عن هذا
    David, bu hikayede, mazlum kişi olması gerekiyor, değil mi? TED فداوود في تلك القصة، كان يفترض أن يكون المستضعف، أليس كذلك؟
    olması gereken bu zaten ayrılık kalbi sevgiyle doldurur. Open Subtitles ،وهكذا يفترض أن يكون الحال الغياب يجعل القلب مولعاً
    Geçit töreni falan olması gerekmiyor mu? Open Subtitles يفترض أن يكون هناك إستعراض عسكري أو شيء هكذا؟
    Evet. Haritaya göre tam burada olması gerek. Open Subtitles نعم ، تشير الخريطة إلى أنه يفترض أن يكون في هذه الأرجاء
    Eğer köprü kapanacaksa da en azından her şey Olması gerektiği hale dönecek. Hemen hemen her şey. Open Subtitles لو أنه يجب إغلاق الجسر ، على الأقل كل شيء سيعود لما كان يفترض أن يكون ، تقريباً كل شيء
    Partilerde herkesin mutlu olması gerektiğini biliyor musunuz? Open Subtitles ألا تعلمين أنه في الحفلات يفترض أن يكون الجميعُ سعداء؟
    Bu üst, neonlu bir patlıcan rengi olacaktı,... fakat bunun hepsi yanlış olmuş! Open Subtitles هذا الرداء يفترض أن يكون نيون أوبرجيني. لكنه ليس كذلك. هذا خطأ تماماً.
    Burada kal. Burada kimse olmamalı. Open Subtitles ابق عندك، لأنه لا يفترض أن يكون هناك أحد آخر
    Bunun için o işverenin yalnız mevki ve servet olarak değil, ahlaki açıdan da üstün olması gerekir. Open Subtitles و هذا يفترض أن يكون رب العمل هو شخص عظيم ليس فقط في المنزله أو الثروه بل أيضاً في أخلاقياته
    Bunun ikimizin arasında kalması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن يكون الأمر بيننا نحن الإثنان
    Onun fazladan ne özelliği var ki? Yani, bu çok saçma! Yeteneğe göre görevlendirme olması lazım. Open Subtitles لمأشكلأيّفارقإليه ،أقصدهذاسخيف، يفترض أن يكون هذا حكم الأفضل.
    Gerçek bir Hint pazarı gibi görünmesi gerek. Open Subtitles يفترض أن يكون سوق هندي أصيل ,شكراً لك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد