"يفترض ان يكون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olması gerekiyordu
• olması gerektiği
• olması gerekmiyor

Bugünün onun hayatındaki en iyi gün olması gerekiyordu.
اليوم كان يفترض ان يكون اسعد ايام حياتها

Bunu söyleyemem ama asistanımla ikimizin bugün Galeri 2B'ye tam erişimimizin olması gerekiyordu.
لا يمكنني القول ولكن مساعدتي وانا كان يفترض ان يكون لنا صلاحية دخول كاملة للمجموعة 2 ب اليوم

O eve taşınmanın; benim, Franklin ve çocuklar için yeni bir başlangıç olması gerekiyordu.
الانتقال لذلك المنزل كان يفترض ان يكون بداية جديدة لي و فرانكلين والاولاد

- Ya da 3,000 kişilik bir kasabada tek bir kişinin olması gerektiği yerde olmaması.
ولا اي شخص منهم موجود في المكان الذي يفترض ان يكون فيه بالضبط

Niye her şey olması gerektiği gibi gitmez ki?
لماذا لا يسير اي شيئ بالطريقة التي يفترض ان يكون عليها ؟

Bunun eğlenceli olması gerekmiyor. - -BU bir Hiccup fikri.
لا يفترض ان يكون ذلك مرحا انها من افكار هيكاب

Rahat olması gerekmiyor zaten. Beynini uyanık tutmamız lazım.
لا يفترض ان يكون مريح حتى لا يجعلكي تنامين ..

Bu da ne? Kayıp bir çocuk olması gerekiyordu.
ما هذا يفترض ان يكون طفل مفقود

Bu denklemde lamba olması gerekiyordu.
يفترض ان يكون هناك مصباح في هذه التسوية

Büyük bır sır mı olması gerekiyordu?
هل يفترض ان يكون هذا سرًا عظيمًا؟

olması gerekiyordu.
-كان يفترض ان يكون .

Bu da tam olarak kanın olması gerektiği yer yani.
هذا هو المكان الذي يفترض ان يكون الدم فيه

Charlie olması gerektiği yerdeydi.
لو ان تشارلي هنا فأين يفترض ان يكون ؟

Ve hiçbir şey olması gerektiği gibi değil.
ولا شئ يبدو كما يفترض ان يكون

Sana üzülmem için benim hatam olması gerekmiyor.
لا يفترض ان يكون خطأي لأشعر بالأسى.

Böyle olması gerekmiyor.
لا يفترض ان يكون كذلك

Ortağın olması gerekmiyor mu?
الا يفترض ان يكون معك شريك؟