Hiç büyük bir maç kazanmadı diye baş şüpheliyi bırakalım mı diyorsun? | Open Subtitles | هل تقترح بأن نتخلّى عن المشتبه الرئيسي لدينا لأنه لم يفز ببطولة كبيرة؟ |
Hiç Oscar ödülü kazanmadı fakat 1979 yılında Amerikan Film Enstitüsü onu, Yaşam Boyu Başarı Ödülü'yle onurlandırdı. | Open Subtitles | لم يفز بجائزة أوسكار واحدة، ولكن في عام 1979 قام معهد التصوير الأمريكي بتكريم إنجازاته. |
1937 Fred Perry'den beridir hiç bir İngiliz Wimbledon'ı kazanamadı. | Open Subtitles | لم يفز رجل بريطاني بويمبليدون منذ فريد بيري عام 1937, |
- Fondip yarışmasını kazanamadı da. | Open Subtitles | انه لم يفز بمسابقة الخنق عبوتان من البيرة ارجوك |
Bu ödül için 11 kez aday olmuş ama hiç kazanamamış. | Open Subtitles | لقد تم ترشيحه للجائزة 11 مرة ولم يفز بعد |
Yvesler'in evinden saat 6:30 civarında ayrılmış. | Open Subtitles | لقد غادر منزل يفز حوالي الساعة السادسة والنصف |
Battle City finallerinde de bir kez daha Yugi eski şampiyon Seto Kaiba'yı yenerek birinciliği aldı. | Open Subtitles | و مره اخرى يفز يوغى على ستو كيبا لينهى امره |
O hiç şampiyonluk kazanmadı diye benim de kazanamayacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لانه لم يفز بالبطوله هذا لا يعنى اننى لا استطيع ذلك. |
Atlantic City'de para kazandığını söylemedi çünkü kazanmadı. | Open Subtitles | لم يقل للناس بأنه ربح بمدينة أطلانطا لأنه لم يفز |
Michael Phelps kızartma dolu havuzda yüzerek 18 tane altın madalya kazanmadı! | Open Subtitles | مايكل فيلبس لم يفز ب18 ميدالية ذهبية عن الطريق السباحة في بركة من لحم الخنزير |
Nobel'i kazanmadı bile ama yine de baş sayfalarımızı süslüyor. | Open Subtitles | انه لم يفز بالنوبل و لكن ما زال ينال التقدير في الصفحات الاولى |
Kimin umurunda? Ömründe hiçbir şey kazanmadı o. | Open Subtitles | من يهتم, هو لم يفز بشئ ابدا في حياته |
Ama diğer taraf zaten kazanmadı mı? | Open Subtitles | و لكن ألم يفز الفريق الثاني بالفعل ؟ |
Yetmiş iki dandik yarışma ve büyükbaba bir tane bile madalya kazanamadı mı? | Open Subtitles | 72مسابقة رديئة ولم يفز الجد بميدالية واحدة |
Onu kazanamadım. Aslında hiçbir zenci onu kazanamadı. | Open Subtitles | لم أفز بذلك في الحقيقة، لم يفز بة أي أحد من السود |
Ve bugüne kadar, Amerika takımı hiçbir zaman oyunları kazanamadı. | Open Subtitles | وحتي اليوم الفريق الأمريكي لم يفز بالألعاب من قبل |
Tahminimce biz hala oyunda olduğumuza göre o da henüz kazanamamış durumda. | Open Subtitles | أعتقد بان واقع أننا لا نزال نلعب يعني بانه لم يفز حتى الأن |
Okuldan sonra Yvesler'e gitmişti. | Open Subtitles | كان سيذهب إلى يفز بعد خروجه من المدرسة |
Hiç şampiyon olamamış en iyi XFL takımı hangisiydi? | Open Subtitles | ما هو أعظم فريق روكابي لم يفز ببطولة أبداً؟ |
Ve bu zamana kadar son sıradan başlayıp kazanan hiç olmadı. | Open Subtitles | ولم يفز أحد قط بعد أن يبدأ من المركز الأخير |
Öyleyse, ne dersin, sonrakini öldüren kazanır mı? | Open Subtitles | إذا ما رأيك فى أن "من يحوز الإصابة التالية يفز"؟ |
Biz yaşadığımız sürece, Gardiyan kazanamaz. | Open Subtitles | طالمالازلناعلىقيد الحياه، فهذا يعنى أن الصائن لم يفز بعد. |
kazanamazsa her şey boşuna olmuş olacak. | Open Subtitles | سيضيع كل العناء هباءً إن لم يفز. |
Bence bunu söylemem adil olacak eğer o adam kazanmazsa, jüriden istifa ederim. | Open Subtitles | من العدل أن أقول ، إذا لم يفز ذلك الرجل بمرافعته فسأستقيل من هيئة المحلفين |
Sanki benim köpeğim 5 çiftleşme yarışmasını ve iki bölgesel yarışmayı kazanmamış gibi. | Open Subtitles | كأنه لم يفز 5 مرات بجائزة الجمال إثنين منهما محلية |
Ama Oscar'ı aksanlı konuştuğu için kazanmamıştı. | Open Subtitles | لكنه لم يفز بالأوسكار لأنه تحدث فقط بتلك اللهجة. |