Araştırmalara göre intihara kalkışan 20 kişiden 19'u başarısız oluyor. | TED | الابحاث تظهر ان 19 من كل 20 شخص من المقدمين على الانتحار سوف يفشلون. |
Ama başarısız olan kişilerin ikinci denemede başarılı olma ihtimali 37 kat daha fazla. | TED | لكن الاشخاص الذين يفشلون ينجحون بمعدل 37 مرة في المحاولة الثانية. |
Biliyorsunuz, ben şehirde büyüdüm. 56 yıl önce ben okula ilk başladığımda, orada başarısız öğrenciler vardı. Ve o okullar bugün, hâlen berbat durumda. 56 yıl sonrasında.. | TED | لقد ترعرعت وسط المدينة، و كان هناك أطفال يفشلون في المدارس 56 سنة مضت عندما كنت أذهب إلى المدرسة، و لازالت هذه المدارس رديئة، بعد 56 عاما. |
bir probleme ya da bir probleme gidecek bir konuya bugünün araçları ile yaklaşacaklarını düşünürler, bugünün ilerlemesi gidişatı ile, ve üstel olarak gelişmeyi hesaba katmada başarısız olurlar. | TED | يظنون بأنهم قادرون على المواصلة لتطوير المشكلة أو معالجة المشكلة من خلال الأدوات المستخدمة اليوم، و بإيقاع اليوم في التطور، و يفشلون في الأخذ بعين الإعتبار هذا النمو المتسارع. |
YouTube şöhretlerinin büyük sahnelere çıkınca başarısızlığa uğradığını daha önce de gördük. | Open Subtitles | ـ سام... رأينا الكثير من أبطال مقاطع اليوتيوب يفشلون في المواجهات الحية. |
Ancak başarısız olur, yok edilir ve yeni bir takım yerlerine geçer. | Open Subtitles | و بعدها يفشلون و يتمّ تدميرهم من ثُمَّ يتم تكوين فريق آخر جديد |
Üçüncü defa temyize gidiyorlar. Üçüncü defa başarısız olacaklar. | Open Subtitles | إنها المرة الثالثة التي يطالبون فيها باستئناف إنها ستكون ثالث مرة يفشلون بها |
İnsanlar başarısız olmak üzere plan yapmıyor ama plan yapmakta başarısız olabiliyor. | Open Subtitles | الناس لا تخطط لتفشل، ولكنهم يفشلون في التخطيط. انه امر رائع أن أراك. |
başarısız olduklarında bunu kendilerine saklarlar. | Open Subtitles | و عندما يفشلون ، يحبون أن يحتفظوا بفشلهم لنفسهم |
6 ay sonra okul başarısız oluyor ve insanlar işinden oluyorlar. | Open Subtitles | مع هذه الأنواع من المدارس بعد ست أشهر أنهم يفشلون والناس تترك وظيفتها |
Seni temin ederim. Yine de arkadaşlarının başarısız olduğunu görmeyi kim istemez? | Open Subtitles | ومع هذا من لا يرغب برؤية أصدقائه يفشلون من وقت لآخر؟ |
Seni temin ederim. Yine de arkadaşlarının başarısız olduğunu görmeyi kim istemez? | Open Subtitles | ومع هذا من لا يرغب برؤية أصدقائه يفشلون من وقت لآخر؟ |
Vardığı sonuç soylarını devam ettirebilmek için üremesi gereken yetişkinlerin yaklaşık olarak yarısı çocuk doğurma konusunda başarısız olduğundan mevcut nüfusu koruyabilmek için her evli çiftin dört çocuk yapması gerektiğiydi. | Open Subtitles | وصل الى إستنتاج بما أن ما يقارب نصف البالغين يفشلون في إنجاب الأطفال |
Çünkü diğerleri hep başarısız olurken, sen hep başardın. | Open Subtitles | بينما كل العناصر الأخرين كانوا يفشلون أنت أستمريت بالنجاح |
Baba, neden sürekli başarısız oluyoruz? | Open Subtitles | أبى , لماذا دائما عائلة سيمبسون يفشلون ؟ |
Ama hep başarısız oldular, olmaya da devam edecekler. | Open Subtitles | لكنهم يفشلون دائماً ، وسيستمرون في الفشل |
Yani kuruluşların yönetimlerindeki bizler gibi insanlar, bulabildikleri en iyi insanları bulabilmek için ellerinden gelenin fazlasını yapıyor fakat içlerindeki niteliği çıkarmada başarısız kalıyor. | TED | وذلك يعني أن أناسا كالكثير منا، الذين قاموا بقيادة منظمات، وخرجوا عن أسلوبنا المعتاد محاولين إيجاد أفضل الأشخاص الذين يمكن إيجادهم، غالبًا يفشلون في إخراج أفضل ما في جعبتهم. |
Ancak neredeyse tamamen başarısız oldular. | TED | ولكنهم يفشلون من أن يقوموا بشيء بشكل كامل تقريباً . |
Planın kurulmasına yardım ettiyseniz onları nasıl başarısızlığa uğratacağınızı da iyi bilirsiniz. | Open Subtitles | "لكن إن ساعدت في إعداد الخطة" "فإن تعلم تماما كيف تجعلهم يفشلون" |
Çocukları başarısızlığa sürükleyip kendilerine olan saygılarını mahvediyorlar. | Open Subtitles | أن تدع الأطفال يفشلون و ذلك يدمر ثقتهم بنفسهم |
Çalışmalar gösteriyor ki sürekli başarısızlığa uğrayıp yine de denemeye devam edenler zorluklara, aksiliklere yapıcı bir yolla yanıt vermekte çok daha donanımlılar. | TED | تُظهر الدراسات أن أولئك الذين يفشلون عادةً ثم يستمرون في المحاولة مهما يكن هم الأكثر قدرة على مواجهة التحديات والعقبات عمليًا. |