Bunu kişisel hale getirirse hata yapıp kendisini ele verir. | Open Subtitles | ان كان يجعل الأمر شخصيا سيصبح مهملا و يفضح نفسه |
Gardını indirirsen savunmasız kalırsın ve kendi kalbin seni ele verebilir. | Open Subtitles | حين تتخلى عن حذرك تصبح عرضة للخطر، وقد يفضح قلبك سرك. |
Bu çocuğu sen bağladın bu yüzden seni ele vermedi. | Open Subtitles | أنا لا أصدقك. لقد قيدتِ هذا الفتى حتى لا يفضح أمرك. |
devlet tarafından barışçıl göstericilere uygulanan şiddetin ifşa edilmesi. | TED | يمكنه ان يفضح ممارسات الحكومية القمعية ضد المتظاهرين السلميين. |
Bu şirketi, kamuoyu önünde ifşa edebilecek sağlam kanıtlara sahip olup olmadığını bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن أعرف لو أن لديها أيّ دليل قوي قد يفضح هذه الشركة |
O diyor ki onu uzaklaştırmazsa, o bizi suyun dışına çıkaracak, ve o bunun demek istiyor. | Open Subtitles | يقول إنه إذا لم يحصل على المال فسوف يفضح كل شيء وهو يعني ما يقول. |
Eğer öyleyse, ve ona ihanet etmişlerse neden onları ele vermedi? | Open Subtitles | حسنًا، لو كانوا قد خانوه فلمَ لم يفضح أمرهم؟ |
Kadınlar âşık oldukları erkekleri ele vermez. | Open Subtitles | لا يفضح النساء الرجال الذين يحبون |
Kadınlar âşık oldukları erkekleri ele vermez. | Open Subtitles | لا يفضح النساء الرجال الذين يحبون |
Onları ele veren ne? | Open Subtitles | وما الذي يفضح أمرهم؟ |
Luciano, Lepke'yi ele vermenin çok riskli bir iş olduğunu biliyordu çünkü korku salmış katil kolaylıkla mafyayı ispiyonlayabilirdi. | Open Subtitles | لوتشيانو) يعرف أن تسليم) لبك) مجازفة كبيرة) لانه يخشى ان يفضح العصابات |
Ya da karısını öldürdü ve Claire onu ele verecek bir şeyler biliyor. | Open Subtitles | ،أو أن بقتله لزوجته ستعلم (كلير) شيئاً يمكن أن يفضح أمريهما |
Ve oyunu ele verir, öyle mi? | Open Subtitles | - وهو يفضح السر؟ - نعم |
Bu seni ele verdi, Becca. | Open Subtitles | هذا ما يفضح كذبك يا "بيكا" |
Bizi ele verecek. | Open Subtitles | سوف يفضح سرنا |
Çok fazla şey biliyor, bizi ifşa edebilir. | Open Subtitles | إنه يعلم الكثير، ومن الممكن أن يفضح أمرنا جميعًا |
Çevirdikleri işleri ifşa edebilmek için geldi buraya. | Open Subtitles | لقد عاد لكي يفضح . مايخططون له |
Bütün sırlarını ifşa edecekti. | Open Subtitles | وسوف يفضح أسرارهم |
Tyler, Conrad ve Victoria'yı ifşa edecek parçalanmış konuşma kağıdını eline geçirmiş. | Open Subtitles | تحصّل (تايلر) على خطاب ممزق يفضح (كونراد) و(فيكتوريا) |
Kimliğimizi açığa çıkaracak hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نفعل أيّ شيء من شأنه أن يفضح غطائنا |
Baban bana görevinin ne denli gizli olduğunu anlattı onun için seni açığa çıkaracak bir şey yapmak istemedim. | Open Subtitles | اخبرني والدك عن مدى سرية مهمتك لذا لم أكن اريد ان افعل اي شئ يفضح غطاؤك |
Çünkü orada ne bulacağımla ilgili en ufak bir fikrim yok ve Vincent'ı açığa çıkaracak bir şey olması riskini göze alamam. | Open Subtitles | لانه لا فكرة لدىّ عما سأجده هنا ولا يمكنني المٌجازفة بكونه شىء قد يفضح (فينسنت) 0 |