| Çok mühim bir şey değil. O işi yapıyorlar işte. | Open Subtitles | ليس شيئا مهما إذن هما يفعلانها |
| Eminim o işi yapıyorlar. | Open Subtitles | اراهن انهما يفعلانها |
| sevişiyorlar! | Open Subtitles | يا الهي، انهما يفعلانها |
| Ah, kesinlikle sevişiyorlar. | Open Subtitles | حقاً، أنهما يفعلانها |
| Çirkin Çıplak Adam'ın dairesindeyken onların seviştiklerini gördük. | Open Subtitles | رأيناهما يفعلانها عبر النافذة |
| Ama Oleg arada sırada seviştiklerini düşünüyor. | Open Subtitles | (أوليغ) يظن أنهما يفعلانها في بعض الأوقات بالرغم من هذا |
| Ne yapıyorlar, sevişiyorlar mı? | Open Subtitles | ماذا ؟ هل يفعلانها ؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 