Hapishanede yumuşak, kel ve fazla kilolu cumhuriyetçilere ne yaptıklarını biliyor musun, Ernest? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا يفعلون يشخص أصلع وزائد الوزن وجمهوري في السجن يا إيرنست؟ |
Ve diğer insanlara iyi davrandıklarını ve hep doğru olanı yaptıklarını ve Amerika'nın Kurucu Babaları gibi özel olduklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | و أنهم يتعاملون بشكل لطيف مع الأشخاص الأخرين و أنهم يفعلون الأمر الصائب و أنهم مميزون مثل الأباء المؤسسين لأميركا |
İşlerini yaptıklarını düşünüyorlar ama şu lanet çocukları doyurmak için koruyucu ailenin bana yeterli para vermediğini de biliyorlar. | Open Subtitles | يظنون إنهم يفعلون عملهم، لكنهم يعرفون أن الحضانة لا تعطيني ما يكفي من المال لإطعام كل هؤلاء الصغار الأوغاد. |
Takip ettiğimiz insanların yaptıkları şeyleri neden yaptıklarını asla bilmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نعلم أبداً، لمَ يقوم من نشاهدهم بفعل ما يفعلون |
Herkes aptal bir şakaya gülüyor ama bu adamlar ne yaptıklarını biliyorlar. | Open Subtitles | الجميع يضحكون على هذه المزحة الغبية ولكن هؤلاء الاشخاص يعرفون ما يفعلون |
Pek çok gemide artık uydu vericisi var bu sayede nerede olduklarını ne yaptıklarını takip edebiliyoruz. | TED | فالعديد منها كان لديها نواقل على متنها مما سمح لنا أن نكتشف أين هي وحتى ما كانوا يفعلون |
Ne yaptıklarını bilmiyordum. Sınıfın kontrolünü kaybetmiştim. | TED | لم أكن أعلم ماذا كانوا يفعلون. و قد فقدت السيطرة على القسم. |
Jessica, görme yetisi ile doğan ve doğuştan kör olan insanların, bunu bir fiziksel yarışmayı kazandıklarında yaptıklarını gösteriyor. | TED | الأشخاص المبصرين منذ الولادة والأشخاص المكفوفين منذ الولادة يفعلون الشيء ذاته حين يربحوا في منافسة رياضية |
yaptıklarını paylaşıyorlar ve en iyi uygulamaları paylaşarak fark yaratıyorlar. | TED | انهم يتشاركون ما يفعلون و يقومون بإحداث فرق عن طريق مشاركة افضل الممارسات |
Eski Mısır gibi büyük bir medeniyete bakıp piramitleri yapabildiklerini görüyorsunuz ve bunu nasıl yaptıklarını unutmuşlar. | TED | عندما تنظر لحضارات عظيمة مثل مصر القديمة، كان بإمكانهم بناء الأهرامات، ثم نسوا كيف يفعلون ذلك. |
Tanıdıklarınızı ve Cumartesileri ne yaptıklarını bir düşünün. | TED | فكر في الأشخاص الذين تعرفهم وماذا يفعلون يوم السبت. |
Onunla ne yaptıklarını bilmiyorum. | TED | لا أعلم ماذا يفعلون بها و لكنها موجودة على أية حال. |
Bu gerçekten çok fazla tembel hayvan demek ve bir şeyleri gerçekten doğru yaptıklarını gösteriyor. | TED | الآن ،هذا عدد ضخم من حيوانات الكسلان ويوحي هذا أنهم يفعلون شيء صحيح حقًا. |
Gerçekten bunu nasıl yaptıklarını anlamak için kapağını açıp içine bakmanız ve ne olduğunu görmeniz gerekir. | TED | حسناً، إن كنت تريد حقاً معرفة كيف يفعلون هذا عليك بإزالة الغطاء، والنظر تحته لمعرفة ماذا يحدث. |
Ancak bu durum beni; bu insanların, en azından bir kısmının geçimlerini sağlamak için ne yaptıklarını bildikleri gerçeğini düşünmeye sevketti. | TED | ولكن ذلك جعلني أفكر في حقيقة أن هؤلاء الناس على الاقل معظمهم يعلمون ماذا يفعلون لكسب عيشهم |
Ve bu kişilerle ilgili diğer bir şey ise onlar da geçimlerini sağlamak için ne yaptıklarını biliyorlar. | TED | وهناك شي أخر اريد أن أنوه عنه عن هؤلاء الناس أنهم ايضآ يعلمون ماذا يفعلون |
Böylece, liderlerle GSMM hareketi hakkında sohbetler ettikçe Gerçekten ne yaptıklarını daha iyi anladım. | TED | بقضائي الوقت مع قادة حركة اجمالي السعادة المحلية تمكنت في الحقيقة و الواقع من فهم ما يفعلون |
Devlet sırrını başkalarına verenlere ne yaptıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا يفعلون بالناس الذين يفضون بأسرار الحكومة ؟ |
Arkamdan o otel odasında neler yaptıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا كانوا يفعلون فى غرفة الفندق من ورائى؟ |
Bunu affetmenizi istiyorum. Onlar yanlış yönlendirilen çocuklar, ne yaptıklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | نرجو أن تسامحهم، فأنهم كالأطفال التائهون، لا يعرفون ما يفعلون |