ويكيبيديا

    "يفهمونه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anlamadıkları
        
    • anlıyor
        
    • anladıkları
        
    • anladıklarını
        
    • anlayamadıkları
        
    • anlayabildikleri
        
    • bilmedikleri
        
    İnsanların aşkı anlamadıkları için onu mahvetmek zorunda olmadıkları vahşi bir yere. Open Subtitles الى مكان لا يقوم فيه الناس بتحطيم الحب لانهم لا يفهمونه فقط
    Roman Karakterleri... bırakın öyle kalsınlar. Kitaplardan çıkarılıp anlamadıkları bir dünyaya bırakılıyorlar. Open Subtitles إن الشخصيَّات الروائية كتومون منطَوون مُساقون من كتبهم إلى عالم لا يفهمونه
    Anla işte, anlamadıkları değişik bir şey görüyorlar ve korkuyorlar. Open Subtitles عندما يرى الناس شىء غريب لا يفهمونه يتملكهم الخوف
    Ve birçok kişi anlıyor. Bu oldukça normal bir şey. Open Subtitles وأغلب الناس يفهمونه بشكل طبيعي-
    Bilimciler zar zor anladıkları birşeyi kullanarak hiç anlamadıkları birşeyi anlamaya çalışıyorlar. Open Subtitles بالطاقة المظلمة التي تفرقها في والوقت نفسه يتسخدم العلماء شيء بالكاد يفهمونه لمحاولة فهم
    Bunu bilmek, birkaç gün önce anladıklarını sandıkları altüst edecek. Open Subtitles يعلمون إنها ستقلب كل شيء يعتقدونه أو يفهمونه منذ بضعة أيام مضت.
    anlayamadıkları bir dünyada, mutsuz bir hayat sürmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles سيجبرون أن يعيشوا في حياة مأساوية في عالم لا يفهمونه
    Fakat bir gün, bu pislikler, zar zor anlayabildikleri bir şeyle karşılaştılar. Open Subtitles ولكن ... ذات يوم، مجموعة من أولئك الأوغاد قابلوا شيء بالكاد يفهمونه
    Herkes astrolojinin saçma olduğunu düşünür ama bence bu, onu anlamadıkları için böyle. Open Subtitles ‫يظن الجميع أنّ علم الفلك ‫مجرّد تفاهات لٔانهم لا يفهمونه
    Bir avuç avukatın anlamadıkları bir şeyden ötürü etrafta dolanmasını istemiyorum. Open Subtitles وأنا لا أريد مجموعة من المحامين يعيثون بالأرجاء على أمر لا يفهمونه
    Anla işte anlamadıkları değişik bir şey görüyorlar... ve korkuyorlar onlara bu tuhaf şeyin güzelliğini öğretiyorsun ve artık korkmuyorlar... çünkü bu onların bir parçası oluyor. Open Subtitles عندما يرى الناس شىء غريب لا يفهمونه يتملكهم الخوف لكن إذا علمتهم جمال هذا الشىء الغريب يتخلصون من خوفهم لأنه يصبح جزء منهم
    Alay etmek onlar için anlamadıkları şeyleri kabullenmenin yolu. Open Subtitles المزاح هو طريقتهم للتعاطي مع لا يفهمونه
    Besbelli ki, insanların bazıları anlamadıkları şeyden korkuyorlar. Open Subtitles بوضوح ، البعض يخاف مما لا يفهمونه
    -Evlerinde oturup diziyi izleyen pek çok insan, olayları benden daha iyi anlıyor. Open Subtitles وهناك الكثير من الاشخاص في البيت - يفهمونه أفضل مني بكثير .
    - Zeki olanlar anlıyor. Open Subtitles اه، الأذكياء يفهمونه
    Tüm istedikleri veya anladıkları bu. Open Subtitles أنهم يشذون بالعنف هذا ما يفهمونه
    İnsanlar doktorların bunu açıkça anladıklarını düşünür. Open Subtitles {\cH2BCCDF\3cH451C00}يظن الناس أن الأطباء {\cH2BCCDF\3cH451C00}.يفهمونه بشكل واضح
    Bu pislikler topluluğu anlayamadıkları bir şeye denk geldiler. Open Subtitles ذات يوم، مجموعة من أولئك الأوغاد قابلوا شيء بالكاد يفهمونه
    Bu anlayabildikleri tek şey. Open Subtitles هذا الشيء الوحيد الذين يفهمونه ؟
    bilmedikleri şeylerden korkar ve nefret ederler. Open Subtitles البشر يخافون مما لا يفهمونه ويكرهون ما يخافون منه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد