ويكيبيديا

    "يفي بالغرض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iş görür
        
    • yeterli
        
    • işe yarar
        
    • yetmez
        
    • de olur
        
    • işe yarıyor
        
    • işe yarardı
        
    • iş görecektir
        
    Komite isim istiyor. Senin gibi bir tanığın vereceği her isim iş görür. Open Subtitles أنهم يتغذون على الأسماء، مع شاهد مثلك،فإن أي إسم تنطقه يفي بالغرض
    Ben daha hafif birşeyler düşünmüştüm ama bu da iş görür tabi. Open Subtitles حسناً ، كنت أفكر في التكاسل في نوفمبر ولكن هذا قد يفي بالغرض بكل تأكيد
    yeterli değil biliyorum, ama kuru, ılık ve de samana ihtiyacınız olacak. Open Subtitles سوف تصادفك اسطبلات وكهوف انه ليس بجيد ولكنه يفي بالغرض فستجد تبن جاف ودافئ كثير هناك
    Herhangi bir telefonun ahizesini kaldırmak tanıdık bir ses veya kalp atışı duymak için yeterli olabilir sanki. Open Subtitles قد يفي بالغرض الرد على أي من هذه الهواتف الموجودة بالأنحاء لسمع صوت مألوف أو ضربات قلب
    Sanırım işe yarar. Open Subtitles إن لم يكن الضوء بذلك التركيز أفترض أنه يمكن أن يفي بالغرض
    Bu bana yetmez, ben yönetici olmalıyım. Open Subtitles كم تبلغ قيمتها ؟ 10 بالمائة ؟ هذا لن يفي بالغرض بالنسبة لي ، احتاج لرأس مال
    Ama en yakın otel de olur. Open Subtitles لكن أي نُزُل قريب يفي بالغرض إركبوا
    Taştaki kılıç değil belki ama yine de işe yarıyor. Open Subtitles ليس سيفاً مغروساً في صخرة لكنّه ما يزال يفي بالغرض
    Yüzyıllar önce kulaklarını bükerdim. Hep işe yarardı. Open Subtitles قبل قرون ، كنت اقرص آذانهم ، وكان يفي بالغرض
    Bu iş görecektir. Open Subtitles لعله يفي بالغرض.
    Taklit ama iş görür bence. Open Subtitles هذا مجرد حلي ملابس، لكن يجدر به أن يفي بالغرض.
    Genelde iskelet ve çıplak insanların olduğu bir şeyin doğru kombinasyonu iş görür. Open Subtitles شيء ما مزيج من هياكل عظمية وأناس عراة دومًا يفي بالغرض
    Tamam, burası iş görür. Open Subtitles حسناً , حسناً , هذا المكان يفي بالغرض أنا سعيدة لأنّك تعتقد ذلك
    Bu PVC boru iş görür. Open Subtitles يُفترض بهذا الأنبوب البلاستيكي أن يفي بالغرض.
    Pekala, sanırım o halde sadece ruhsatınız yeterli olacaktır. Open Subtitles لقد أضعت محفظتي اعتقد أن التسجيل يفي بالغرض
    Bu yeterli olur. Open Subtitles ثلاثة أقدام وتسع إنشات ينبغي أن يفي بالغرض
    - Bu kadarı yeterli olur. Open Subtitles نعم ، ذلك يفي بالغرض - هل هناك شيءٌ آخر ؟
    Bunu hatırlayın. Bazen küçük bir iyilik işe yarar. Open Subtitles تذكر ذلك أحياناً, القليل من اللطف يفي بالغرض
    Kafalarını kesmek, bu işe yarar gibi. Kalplerini sökersin. Derilerini yüzmek de iyidir. Open Subtitles قطع رأسها يفي بالغرض اقتلاع القلب، و السلخ لطيفٌ أيضاً
    Bunu soranlara ne cevap versem yetmez. Open Subtitles لهؤلاء اللذين يجب أن يسألوا لا يوجد جواب قد يفي بالغرض
    Boya kutusunu devirip, biraz istifra ettim ama bir "teşekkürler" de olur. Open Subtitles وانحنيت الى علبه طلاء واستفرغت قليلا " لكن اعتقد بأن " شكرا يفي بالغرض
    Bir kova soğuk su köpeklerde işe yarıyor. Open Subtitles دلو من الماء البارد. يفي بالغرض على الكلاب
    Garip. Çimdiklemek işe yarardı. Open Subtitles هذا غريب القرص دائماً ما يفي بالغرض
    Hiçbir şeyi yok. Dezenfektan iş görecektir. Open Subtitles ‫لا شيء، مطهر يفي بالغرض.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد