ويكيبيديا

    "يفُت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geç
        
    geç kalmış olsaydık, sen bir imge görürdün öyle olmadığına göre geç kalmadık demek ki. Open Subtitles إن حدث ذلك لكانت هناك رؤية روحية وطالما لم يحدث، لم يفُت الأوان
    -Vazgeçmek için geç değil. -Gergin olan benim sanıyordum. Open Subtitles ــ لم يفُت الأوان بعد للعدول عن قرارك ــ ظننتُ أنه أنا من يجب أن يكون متوتراً
    Onları tanımaya çalışman ve onların da seni tanıması için çok geç değil biliyorsun Walter. Open Subtitles لم يفُت الأوان للتحدث معهم لأن تعرف أخبارهم ويعرفوا أخبارك
    Çok geç değil, beraber hareket etmeliyiz. Open Subtitles لم يفُت الأوان بعد لكن علينا التحرّك الآن
    Buradan ayrılıp, yeniden toparlanmak için geç değil. Open Subtitles لم يفُت الاوان للرحيل و اعادة التجمع إيجاد طريقة أخرى.
    Sana söylediklerimi düşün. Hala geç değil. Open Subtitles فكّر في كلّ ما قلتُهُ لك، فلم يفُت الأوانُ بعد.
    Orada püriten yok. Çok geç değil. Open Subtitles لا يوجد مُتشددين في الأنحاء فلم يفُت الأوان بعد
    Kamuoyunun düşüncesini değiştirmek için hala çok geç sayılmaz. Open Subtitles ربّما لمْ يفُت الأوان كثيراً لتغيير الرأي العام
    Noel Ruhunu almak için hiç bir zaman geç değil. Open Subtitles لا يفُت الأوان أبداً لإستِنشاق روحِ عيد المِيلاد.
    Ekselansları, şehirden ayrılmanız için hala geç sayılmaz. Open Subtitles صاحب السمو، لازال لم يفُت الأوان على مغادرتك المدينة.
    Ancak kardeşim kendini kanıtlayabilirsin. Hâlâ çok geç değil. Open Subtitles لكن حتمًا يا أخي اثبت نفسك، فإن الأوان لم يفُت بعد.
    Konusu açılmışken, hâlâ çekilmen için çok geç değil. Open Subtitles طالما فتحنا هذا النقاش، فأوان انسحابك لم يفُت.
    Henüz geç değil. Birkaç telefon etmem yeter. Open Subtitles لم يفُت الأوان بعد يمكنني إجراء بعض الإتصالات
    Değişiklik yapmak için çok geç olmadığına karar verebiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نقرّر أنّه لم يفُت الأوان بعد على التغيير
    geç kalmadığımızdan emin olmak için onları bizzat arayacağım. Open Subtitles سأتصّل بهُم بنفسي و أتأكد أنه لم يفُت الأوان.
    Ama kurtulman için çok da geç kalmış sayılmayız. Alo. Open Subtitles ولكن لم يفُت الأوان بأن تكوني حُرّة. أهلاً.
    Çok geç değil, okyanusa geri dön şapşal. Open Subtitles إن لم يكُن ، فإنهُ لم يفُت الأوان بعد ، لذا عودي إلى المحيط يا حمقاء
    Şey, benim için çok geç. Ama senin için değil. Open Subtitles لم يفُت الأوان بالنسبة لكِ، لكن ليس لي
    Eğer çok geç değilse kız kardeşinizi kurtarabilirim. Open Subtitles بإمكاني إنقاذ أختكِ، إن لم يفُت الأوان
    Bu gemiyi Netan'a vermek için çok geç değil. Open Subtitles * لم يفُت الأوان على إعاده هذه السفينةِ إلى * نيتان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد