Endişelenme, eminim seninle tanışmadan önce olmuştur. | Open Subtitles | لا تقلقي، أعتقد أن هذا قبل أن يقابلكِ |
Seninle ilgili her şeyi daha tanışmadan önce biliyordu. | Open Subtitles | عرف كل شيء حولكِ قبل أن يقابلكِ حتى |
Seninle tanışmadan önce olmuş. | Open Subtitles | كان هذا قبل أن يقابلكِ |
Torunlarının seninle hapishanede tanışmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين أن يقابلكِ أحفادكِ في السجن؟ |
Düğünden önce aile, çocuklarının senle tanışmasını istiyor. | Open Subtitles | عائلة (ديغويلهم)، يريدون من ابنهم أن يقابلكِ قبل إعلان الزواج |
- Seninle tanışmasını istedim. | Open Subtitles | -أردته أن يقابلكِ |