Bu bakışı iyi biliyorum. Aşkı için savaşıyor. | Open Subtitles | إنّي عليمة بهذه النظرة، إنه يقاتل لأجل الحبّ. |
- Bazıları adalet için savaşıyor. | Open Subtitles | حسناً, بعضهم يقاتل لأجل العدالة |
Johnnie gösteri teknesi gibi ama sonuçta hep topluluk için savaşıyor. | Open Subtitles | أعني، (جوني) يحبُ الظهور لكنهُ بالنهاية، يقاتل لأجل المجتمع. |
Bir savaşçı kralı, ülkesi ve ailesi için savaşır. | Open Subtitles | المجاهد يقاتل لأجل الملك لأجل وطنه وعائلته |
Biraz da olsa akıllıysa her asker para için savaşır Andrew. - Evet! | Open Subtitles | (كلُّ جنديّ يقاتل لأجل المال يا (أندرو لو أنّه عاقل بما يكفي |
Koba maymunlar için savaşıyor! | Open Subtitles | و(كوبا) يقاتل لأجل القردة! |