Kutsal kitaptan alıntı yapıp özür diledi diye onu kabul mü edeceksin? | Open Subtitles | انتظري، بمجرد أن يقتبس جملة من الكتاب ويتظاهر بالأسف تسمحين له بالعودة؟ |
Çünkü konuyla alakalı bir üst düzey yetkiliden alıntı yapmış. Tamam. | Open Subtitles | لانه يقتبس أن موظفاً ذا مرتبة عالية على اطلاع على المسألة |
Kimse daha önce bana kendi yazımdan alıntı yapmamıştı. | Open Subtitles | لم يقتبس أحداً من كتاباتي في حضوري سابقاً |
Şeytan'ın bile, ihtiyaçları için, kutsal bir kitaptan alıntı yapması gerekir. | Open Subtitles | حتى الشيطان يمكن أن يقتبس الكتاب المقدّس لملائمة حاجاته. |
Hapse girdiğinde okuma yazma bilmiyordu, şimdi Wilde ve Tolstay'dan alıntılar yapıyor. | Open Subtitles | عندما دخل السجن كان اميا و الان هو يقتبس اقوال وايلد و تولستروي |
Neden 40' ının üstündeki herkes The Godfather' dan alıntı yapıyor? | Open Subtitles | لماذا يقتبس كل من تخطى الأربعين من فيلم الأب الروحي؟ |
Kipling'den alıntı yapıyordu. Bunu Kipling'den çalmıştı. | Open Subtitles | لقد كان يقتبس عن كبلنغ لقد كان يسرق من كبلنغ |
Filmlerden alıntı yapıyor, hayatı diziymiş gibi davranıyordu. | Open Subtitles | دائماً ما يقتبس من الأفلام و يتظاهر بأن حياته هي مسلسل تلفزيوني |
Bir Harvard klasiğinden alıntı yapacak bir tip değildi. | Open Subtitles | رجل غير مرجح ان يقتبس من مطبوعات هارفارد الكلاسيكية |
Hull'un, buldozerle yıkmak zorunda kalacakları bir parkın umurunda olmadığını söyleyen e- mailinden bir alıntı yapmış. | Open Subtitles | انه يقتبس بريدا من هال يقول بانه لا يهتم بالمتنزة، سيكون عليهم جرفه |
Burada dünyadaki herkesten alıntı yapıldı gibi geliyor bana: Pogo'dan yapıldı; Shakespeare'den öyle çok alıntı yapıldı ki ters yüz edildi. | TED | رغم انني أرى ان الجميع " يقتبس من الجميع " فبوغو تم الاقتباس عنه وشكسبير تم الاقتباس عنه مراراو تكرار |
Bir üniversite profesörünün Karl Marx'tan alıntı yapacağını sanırdım, Groucho'dan değil. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن البروفيسور الجامعي يقتبس من (كارل ماركس) وليس (غروتشو) |
Şimdi de Sir Francis Bacon'dan alıntı yapıyor. | Open Subtitles | انه يقتبس السير فرانسيس بيكون الآن |
Bir hadisten alıntı yapıyor, Kur'an'dan değil. "Seyf Ayeti" diyorlar. | Open Subtitles | انه يقتبس من الاحاديث وليس من القرآن |
alıntı yapıyor. | Open Subtitles | ـ انه يقتبس يا كرس انه تعبير مجازي |
Hindu İncili'nden alıntı yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يقتبس من الإنجيل الهندوسي |
Sağduyu'dan alıntı yapacak son kişi sen olmalısın. | Open Subtitles | انت اخر شخص عليه ان يقتبس من كتاب "الحس الثمين" |
Sonra bir bakarız Shakespeare'den alıntı yapar. | Open Subtitles | الشيء الآخر الذي أعرفه، إنه سوف يقتبس من "شكسبير". |
Hapse girdiğinde okuma yazma bilmiyordu, şimdi Wilde ve Tolstay'dan alıntılar yapıyor. | Open Subtitles | عندما دخل السجن كان اميا و الان هو يقتبس اقوال وايلد و تولستروي |