Yardım etme yetkim olsa bile, sadece dört bilgisayar operatörü ve ben varım. | Open Subtitles | حتى لو حصلت على الإذن للمساعدة فسوف يقتصر الأمر عليّ وأربعة عمّال مكتبيين. |
sadece bugün yaptıkların için değil bende bıraktığın her izi hatırlamak için. | Open Subtitles | ولم يقتصر الأمر لماذا فعلتِ اليوم، ولكن كل الجروح التى لحقتني به |
Bu noktada sadece çevre için en iyi olanı değil bilanço için de en iyi olanı yapıyorlar. | TED | في تلك الحالة، لا يقتصر الأمر على ما يحمي البيئة، بل ما يزيد صافي الأرباح أيضاً. |
sadece nefes almakta bile zorlanmanız yüzünden değil, ayrıca bu çok utanç verici olacağından. | TED | ولا يقتصر الأمر على ضيق التنفس في حلقك بل سيكون الأمر محرجاً جداً. |
sadece hayatta kalmadı, onların efendisi de oldu. Onların lordu. | Open Subtitles | لم يقتصر الأمر على نجاته فحسب، بل جعل من نفسه قائدهم وسيدهم. |
Vivaldi cenazeyi basacak. sadece bomba olamaz. | Open Subtitles | لا، لن يقتصر الأمر على قنبلة، حصل حتى الآن الكثير من الإنفجارات في هذا الفيلم |
sadece bomba olamaz. Bu filmde çok patlayıcı gördük. | Open Subtitles | لا، لن يقتصر الأمر على قنبلة، حصل حتى الآن الكثير من الإنفجارات في هذا الفيلم |
Güzel, geçmişte bu kadar çok ucuz dolandırıcılık saçmalığı becermişsin ama bu sadece benim param değil. | Open Subtitles | مهما سلبتم في الماضي من أموال، هذه المرة لا يقتصر الأمر عليّ |
is sadece malzeme kaybiyla bitmiyordu. | Open Subtitles | لم يقتصر الأمر على الخسائر المادية فقط.. |
sadece göğüslerim değil, kalçalarım da büyüyecek. | Open Subtitles | ولا يقتصر الأمر على الثديين. ستصبح مؤخّرتي أكبر كذلك. |
sadece şirket kar yapmadığı için değil. | Open Subtitles | لا يقتصر الأمر على عدم تحقيق الشركة أي ربح |
Seksüalitede sadece ben ve partnerim yoktur (ya da partnerlerim, ne yapıyorsanız artık).. | Open Subtitles | في العلاقات الجنسية لا يقتصر الأمر فقط علي وعلى شريكتي أو شركائي، بغض النظر عما تفعلونه |
Hepsi bu da değil, üstelik gayet canlı ve değerli bir atı çaldı. | Open Subtitles | لم يقتصر الأمر على ذلك، بل سرق حصان غالي وثمين أيضاً |
Hepsi bu da değil, üstelik gayet canlı ve değerli bir atı çaldı. | Open Subtitles | لم يقتصر الأمر على ذلك، بل سرق حصان غالي وثمين أيضاً |