"يقدّرون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kıymet
• minnettar
• takdir
• değer veriyorlar

Her şeye taparlar ama hiçbir şeye kıymet vermezler.
يقدّسون كل شيء، ولا يقدّرون شيئًا.

Başkan ve ailesi, iyi dilekleriniz ve dualarınız için sizlere minnettar.
"الرئيس والعائلة الحاكمة يقدّرون دعواتكم وتمنياتكم"

Yoğun uğraşlarınıza minnettar kaldıklarından şüphem yok.
-متأكّد من أنّهم يقدّرون جهدكم الكبير

Sadece sağlıklı ciğerlerini takdir etmiyorlar o kadar. Değil mi?
إنهم لا يقدّرون الرئتين الصحّيتين هذا ما بالأمر

Onlar açık olmaya değer veriyorlar.
إنهم يقدّرون الانفتاح

Kadir kıymet bilmiyorlar.
لا يقدّرون

Walker ailesi iyi niyetine minnettar olurdu.
أنا متأكّد أن آل (ووكر) سوف يقدّرون تلك اللّفتة منكِ

Evet, eminim ki onlar senin neler yaptıklarını çok takdir ediyorlardır.
حسناً ، انا متأكّد من أنّهم يقدّرون ما تقومين به

Hiç sanmam baba. Bence vefamı takdir ederler.
لا أعتقد ذلك يا أبي أعتقد أنهم يقدّرون ولائي

Çökmüş bir toplum ile yükselen bir toplum arasındaki fark, kadınlar ve erkekler arasındaki sağlıklı bir saygının olmasıdır, ikisinin birbirlerinin topluma yaptıkları katkıları takdir etmeleridir.
الفرق بين المجتمع المنكسر والمجتمع الصحي هو دائماً أن الصحي يحترم الفرق بين الرجال والنساء الذين يقدّرون مساهمات بعضهم البعض تجاه المجتمع.

- Hayır. Yaşama bizden daha fazla değer veriyorlar.
إنهم يقدّرون الحياة أكثر منا