Biraz to kemiriyor filan, muziplik yapıyor. | TED | إنه، كما تعلمون، يقضم العشب، ويرقص فرحاً. |
Yemek yerken çatalını katilin bıçağını tuttuğu gibi tutuyor, çatalındakini de manyak bir orman kemirgeni gibi kemiriyor. | Open Subtitles | و عند الأكل يحمل شوكته كسكين قاتل يقضم طعامه كقارض مجنون |
Hop, hop, dikkat, ahbap. Bir fare ayak parmağını kemiriyor. | Open Subtitles | انتبه يا صاح، هناك جرذ يقضم إصبع قدمك |
Ve sonra, aniden şişeyi kapıp mantar tıpayı ısırarak atarlar. | Open Subtitles | و فجأة يلتقط الزجاجة و يقضم عنقها |
Henry, seni ısırarak baya iyi yapabilir. | Open Subtitles | (هنري)، يمكنه أن يقضم شعرك بطريقة جميلة. (إيلايجا). |
Burda ki çekirdek kemiriyor. | Open Subtitles | وهذا يقضم بذرة عباد شمس |