Kapın beş yıldır hiç kilitli değildi ama tamam. | Open Subtitles | لم يقفل هذا الباب منذ خمس سنين, لكن لابأس. |
Bankada açılan her kapı buradan kilitleniyor. | Open Subtitles | كل باب يفتح في هذا البنك يقفل هنا تماماً |
Ev sahibi sürekli sigorta kutusunu kilitliyor. | Open Subtitles | المالك يقفل صندوق مفاتيح الكهرباء |
Ama çörek dükkanı bu saatte kapalı, nereye gidecek ki? | Open Subtitles | لكن محل الدوانتس يقفل الساعة 12 أين يمكن أن تكون؟ |
Galeri saat 6'da kapanır. Söylediğim gibi, nakliyat kısa bir süre içinde varır. | Open Subtitles | المعرض يقفل في الساعة السابعة، وكما قلت، الناقل يصل بعد ذلك بوقت قصير |
Belediye çalışanları bazı köpekleri yakaladıktan sonra kamyona kapatır ve çekip gider. | Open Subtitles | ..باصطياد بعض الكلاب.. ..يقفل عليها عمال البلدية في الشاحنة ويبتعدون |
Kapatma prosedürü başlatır, enerjinin çoğunu keser, asansörleri durdurur, çıkışları kilitler. | Open Subtitles | يقوم النظام ببدأ الإغلاق يقتل معظم الطاقة, يوقف المصاعد, يقفل المخارج |
şeytan Chand'ı yukarıya kalesine kilitledi. | Open Subtitles | يقفل الشيطان جاند فوق في قلعته |
Beyin kendini kapatıyor, yavaş yavaş kelimeleri unutuyorsunuz, hafızanız siliniyor ve bu da bir yazar için epey zor bir şey. | Open Subtitles | دماغك يقفل تدريجياً، تفقد الكلمات، تفقد ذاكرتك، وذلك أهم ما لدى الكاتب |
Bu sabah Charles'i aradım ve bana telefonu kapatmadan önce boşanacağınızı söyledi. | Open Subtitles | إتّصلت بتشارلز هذا الصباح وقال لي قبل أن يقفل الخط بأنّكم ستنفصلون |
Pekâlâ, o haklı Chris. Kardeşim kapıyı bile kilitlemez. | Open Subtitles | انظر انه محق كريس اخي لا يقفل الباب اساسا |
Aklıma bir şey geldi. Kimse ön kapıyı kilitlemedi. | Open Subtitles | أنا فقط فكرت في شيئ لا أحد يقفل الباب الأمامي |
Onu durdurmalıyız. Bu kapı kilitlenmiyor. | Open Subtitles | يجب أن نوقفها هذا الباب لا يقفل |
İkimizde biliyoruz ki alarm çalışmıyor ve kasada kilitli... açmak için tek yol sürgüyü elle hareket ettirmek. | Open Subtitles | أنا وأنت كلانا يعلم أنه عندما يطلق الإنذار مرة، ذلك القبو يقفل بشدة والطريق الوحيد لفتحه الاَن .. |
Kasa kapısı kapandığı zaman beş dakika boyunca kilitli kalacak. | Open Subtitles | ،باب قبونا، عندما يقفل سيبقى مغلق لخمس دقائق كاملة |
Bu kapı arkadan kilitleniyor | Open Subtitles | المفتاح في ثقب الباب، لكنه لا يقفل الباب مطلقاً. |
Ama iki dakika sonra kilitleniyor, yani elini çabuk tutmalısın. | Open Subtitles | يقفل جهازه بعد دقيقتين فعليك التحرك بسرعة |
Neden insanlar her şeyi kilitliyor? | Open Subtitles | لماذا يقفل الناس دائما على أشيائهم ؟ |
Akım uyguluyor ve tamamen kilitliyor. | Open Subtitles | سوف نطبقه الان وسوف يقفل بشكل جيد |
Sadece sandığı kapalı tutmak için, ağır bir cisme ihtiyacımız var. | Open Subtitles | الآن نحتاج إلى شيئاً ثقيل يقفل ذلك الصندوق |
Barlar gece ikide kapanır ve 2: 30'da, sarhoş, gürültücü ve klinik deli tipler tarafından kuşatılırız. | Open Subtitles | البار يقفل في تمام الـ 2 فجرا وفي الـ02: 30 ص نجد أنفسنا محاصرين |
Tamam, benim babam odaya her girişimde hızlıca laptopu kapatır. | Open Subtitles | حسنا والدي بسرعة يقفل حاسبه المحمول في كل مرة ادلف بها للغرفة |
Herkesler kapılarını kilitler ve çocuklar da dışarı çıkmazmış. | Open Subtitles | الجميع يقفل أبوابه والأطفال يبقون في الداخل |
Kadın vurulunca suya battı, katil de kapakları kilitledi. | Open Subtitles | تغوص للأسفل, يقفل القاتل الغطاء |
Oteli kapatıyor. | Open Subtitles | إنّه يقفل الفندق |
Yemek tatili için kapatmadan önce Bay Charlesworth'ü bulmak istiyordum. | Open Subtitles | يجب أن أجد السيد "تشارلزورث" قبل أن يقفل لموعد الغداء |
İnsanlar burada kapılarını kilitlemez. | Open Subtitles | لا يقفل الأشخاص أبوابهم الأمامية ليس هنا |
Kimse beni dolaplara kilitlemedi. Her şey yolunda. | Open Subtitles | ,لم يقفل علي أحد بخزانة الأمر كله على ما يرام |
Arka kapı kilitlenmiyor. | Open Subtitles | الباب الخلفي لا يقفل |
Endişe etme, canım. Bir kapı kapandığı gibi, diğeri de açılmalı. | Open Subtitles | لا تقلقي يا عزيزتي، فعندما يقفل باب، لابد أن يفتح آخر |
Çok sesli güldüm diye beni dolaba kilitlerdi! | Open Subtitles | قليلا ؟ هو كان يقفل علي في الدولاب |