"يقلقني هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Beni endişelendiren
• kaygılandıran
• Kaygılandığım tek
• endişelendiren şey

MWE: Beni endişelendiren, yetki sahibi olan biz yetişkinlerin daha sağlıklı bir dünya yaratmakta ne kadar sorumsuz olduğumuz.
م.ر.إ: ما يقلقني هو الطريقة المستهترة للراشدين ذوي السلطة في ترك أرض أكثر سلمًا.

Aslına Beni endişelendiren, bana son derece modası geçmiş gibi görünen tüm dünya liderliği kavramı.
بالفعل، ما يقلقني هو كل هذا الاعتقاد بمفهوم قيادة العالم الذي يبدو لي بالٍ بشكل كبير.

Ama Beni endişelendiren, bunu nasıl yapacağım.
ولكن ليس هذا ما يقلقني ما يقلقني هو : كيف أفعل ذلك ؟

Beni kaygılandıran kimsenin elini taşın altına koymaması.
ما يقلقني هو أنني لا أرى أي أحد، مهتم بحجر الشحذ.

Kaygılandığım tek şey, kapalı bir havada yanına şemsiye almayı unutacak ya da düzgün bir jilet kullanamayacak kadar dikkati dağılmış bir adama güveniyor olmam.
ما يقلقني هو الاعتماد الرهيب على رجل مشتت للغاية ينسى أخذ مظلة معه في يوم غائم

Beni endişelendiren şey, yukarıdaki bebek doğuracak kız.
ما يقلقني هو أن الفتاة ستلد في وقت قريب.

Beni endişelendiren, etkilendiğini açıkça reddetmen. Neden?
ما يقلقني هو إنكارك لإنجذابك الواضح لماذا؟

Beni endişelendiren şey bana kolayca yalan söyliyebilmen.
ما يقلقني هو كم مدى سهولة كذبكِ عليّ يا جوين

Beni endişelendiren şey Ulvbane ve Sweker'ların birbirlerine çok yakın olması.
ولكن ما يقلقني هو المحادثات بين أولبونا و سويركرز

Belli ki yine FOP alevleniyor ama Beni endişelendiren kusmanız.
حسناً , من الواضح انكِ مصابة بالتهاب من خلل نسيجي المتعرق لكن ما يقلقني هو تقيؤكِ

Beni endişelendiren şey şu: Unutmak yerine tepki göstermeleri.
ما يقلقني هو هذا التعبير انسى أن تكون معنا أو ضدنا

Beni endişelendiren şey, onun için fazla iyi olduğunu düşünmem.
أعتقد أن ما يقلقني هو أنني أظن أنكِ عبء ثقيل على كاهله.

Beni endişelendiren şey, siz kızlar kuralları isteğiniz gibi değiştirebileceğinizi düşünüyorsunuz.
.. الأمر الذي يقلقني هو انكم يا فتيات تعتقدون أنه بإمكانكم تغيير القواعد

Beni endişelendiren, işinle ilgisi olmayan şeylerle uğraşman.
ما يقلقني هو أنكِ تحومين حول أشياء لا تتعلق بعملك.

Beni en çok endişelendiren şey, ağzını tutamaman.
أكثر ما يقلقني هو التباهي والتحدّث بهذا الأمر