"يقل أي شيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hiçbir şey söylemedi
• bir şey söylemedi
• Bir şey demedi
• Hiçbir şey demedi
• etmedi

Başta hiçbir şey söylemedi. Ben zorladıktan sonra konuştu. Tamam.
هو لم يقل أي شيء كان هذا فقط بعدما حثثته

Uzun zaman hiçbir şey söylemedi ama ben anladım.
ولم يقل أي شيء لفترة طويلة ، ولكن يمكنني القول

Mesela bu sabah Dr. Masters'a kahvesini getirdiğimde iyi ya da kötü hiçbir şey söylemedi.
كما حدث هذا الصباح. عندما حضّرت قهوة الدكتور ماسترز، لم يقل أي شيء جيد، سيئ، لا شيء.

- Mm-hmm. Tamam, o evli değildi ve Flack onun erkek arkadaşı konusunda hiç bir şey söylemedi.
حسنا، أنها لم تكن متزوجة ولم فلاك لم يقل أي شيء عنها وجود صديقها.

Şu ana dek kendisine karşı kullanılabilecek bir şey söylemedi.
حتى الآن لم يقل أي شيء يؤخذ ضده

- En azından bu sefer Bir şey demedi.
على الأقل لم يقل أي شيء هذه المرة

Hak ettiği terfii alamadı, ama o Hiçbir şey demedi.
هو إستحق الترقية و لم يرقى و لم يقل أي شيء

Hayır, bu konuda hiçbir şey söylemedi.
رقم لا، وقالت انها لم يقل أي شيء عن ذلك.

Getirdiğimizden beri hiçbir şey söylemedi.
لم يقل أي شيء منذو أن أتينا به للقسم

Başkan yardımcılığı adaylığı hakkında hiçbir şey söylemedi mi?
-لا لم يقل أي شيء بخصوص تسمية نائب الرئيس؟

Bana hiçbir şey söylemedi.
لم يقل أي شيء لي.

hiçbir şey söylemedi.
لم يقل أي شيء من هذا القبيل

Sekreter Jeong Hyung Hun bile hiçbir şey söylemedi.
(حتى أمين الرئيس (جيونغ هيونغ جون لم يقل أي شيء

Başka bir şey söylemedi mi?
ألم يقل أي شيء آخر؟

Bir şey biliyor olmalı. O zaman neden bizimle ilgili bir şey söylemedi.
اذن لماذا لم يقل أي شيء عنا ؟

Aslında pek bir şey söylemedi.
هو في الحقيقة لم يقل أي شيء

bir şey söylemedi, Gi.
لم يقل أي شيء عنك جي.

Gardiyanlarla ilgili bir şey söylemedi.
لم يقل أي شيء حيال الحراس.

Bir şey demedi tabii, ikisi de konuşmaz zaten ama annem birden çocukları ne kadar görmeyi istediğinden babamla ne kadar uzakta yaşadıklarından ve şimdi favorim geliyor Kemer'in haritadaki St. Louis'e nasıl kondurulduğundan ve haritada olan bir şehirde yaşamanın ne kadar iyi olacağından bahsetmeye başladı.
بالطبع، لم يقل أي شيء... ولا استطاع أي واحد منهما ذلك... ولكن فجأة أخذت أمّي تتحدث عن

- Hayır, helikopterle ilgili Bir şey demedi.
لا، لم يقل أي شيء عن المروحية.

- Hayır, Hiçbir şey demedi.
كلا، لم يقل أي شيء

Hiçbir şey demedi.
هو لم يقل أي شيء

Onunlayken yabancılar hakkında bir tane bile kırıcı laf etmedi.
لم يقل أي شيء لئيم حول الغرباء بينما كنت معه.