Bu adamlar arabalarını güçlendiriyor deli gibi kullanıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الفتيان يقومون بحيل بسياراتهم يقودون بكل جنون وغير ذلك |
Filmlerdeki tüm zengin ve güzel insanlar jet ski kullanıyor! | Open Subtitles | كل الأشخاص الأغنياء و الرائعين في الأفلام يقودون الدراجات المائية |
Aslında kamyonu kullanan o cehennem meleklerini boğazlardım | Open Subtitles | انا متأكد انك .. أه ,تود ان تأخذ بيدى هولاء ملائكة الجحيم الذين كانوا يقودون تلك الشاحنة. |
ve üstelik bu bilgisayarlara yol gösteren ve onların katiplik işlerini yapmasını sağlayan insanlar var. | TED | و هناك اناس يقودون هذه الحواسيب لتقوم بإنتاج عملهم الكتابي. |
O zamanlar arkadaşlar birbirlerinin sarhoş araba kullanmasına izin veriyormuş. | Open Subtitles | اظن ان الاصدقاء كانوا يتركون اصدقائهم يقودون وهم سكارى حينها |
Bu şehirde milyonlarca insan her gün kaza yapmadan araba sürüyor. | Open Subtitles | ملايين الناس يقودون فى هذه المدينة كل يوم بدون اى حوادث |
Ve bir kere yola çıktılar mı öyle yavaş sürerler ki. | Open Subtitles | ومن ثم عندما يخرجون إلى الطريق يقودون ببطء شديد |
Bu adamlar yarışır gibi kullanır. | Open Subtitles | هؤلاء الشباب يقودون كما لو كانو في أنديانا بولز |
Eşek kadar şemsiye kullanırlar o yüzden kaldırımın kenarından yürümek zorunda kalırsın tam o sırada dibinden hızlı bir araba geçer her yerine su sıçratır! | Open Subtitles | تشتري مظلة لشخصين لتمشي في الشارع لتجنبهم ثم يقودون قريباً من الرصيف |
Yani orada bunlardan mı kullanıyorlar? | Open Subtitles | أيعني هذا أنّهم يقودون سيارات مثلها بالعالم الآخر؟ |
Yer ayırmışlar, demek ki kullanıyorlar. | Open Subtitles | ثمة أماكن مخصصة لهم، لا بد أنهم يقودون |
Dostlarım Porsche kullanıyor. Onlara ayak uydurmalıyım. | Open Subtitles | كل أصدقائي يقودون البورش يَجِبُ أَنْ أَضِعَ الأمور في نصابها |
Dostlarım Porsche kullanıyor. Onlara ayak uydurmalıyım. | Open Subtitles | كل أصدقائي يقودون البورش يَجِبُ أَنْ أَضِعَ الأمور في نصابها |
Sigortasız araba kullanan herkesi tutukluyorum. | Open Subtitles | الآن، كلّ الأشخاص الّذين يقودون بدون تأمين سيارات هم رهن الإعتقال. |
Şehir sakinleri yılda 12,000 mil yol katedeceklerine, sadece 500 mil katediyorlar. Peki mutlular mı ? | TED | بدلا من قيادة 12,000 ميلا في السنة، وهو المتوسط لما يقوم به سكان المدينة، أنهم يقودون 500 ميلا في السنة. |
İnsanlar araba kullanırken bir şey aradıklarında torpido gözüne bakarlar. | Open Subtitles | ماذا يفعل الناس عندما يقودون ويبحثون عن شيء في الدرج؟ |
Barbie'nin de müthiş bir arabası var, 8 yaşında çocuklar araba sürüyor mu? Eğlenceli oyuncaklar işte. | Open Subtitles | باربي لديها سيارة الاحلام ،لكنك لاترى اطفال في سن الثامنة يقودون السيارات ،انها للتسلية |
Gece boyu sürerler. Hatta biri varsa dururlar. | Open Subtitles | أنهم يقودون طوال الليل أنهم يتوقفون اذا كان هناك شخص ما على القضبان |
"Üyeler kendi özel uçaklarını kullanır... ve iki ayda bir U.F.O'ların araştırılması için gökyüzü devriyesi yaparlar." | Open Subtitles | أعضاء يقودون طائراتهم الخاصة ويقومون بدوريات نصف شهرية في السماء بحثا عن الأجسام الغامضة |
Onlar bunlardan çok kullanırlar. | Open Subtitles | نعم , انهم يقودون الكثير منها |
Yedikleri tavukların isimlerini bilmek isteyen ve kendi elektrikli araçlarını süren bu heriflerin oluşturduğu büyük bir servet var. | Open Subtitles | قد تُصنع ثروة هائلة بواسطة هؤلاء الرجال الذين يقودون سياراتهم الكهربائية و يريدون أن يعرفوا أسماء الدواجن التي يأكلونها |
30 bin özgür Yunanlıya komuta eden 10 bin Spartalı! | Open Subtitles | على 10.000 اسبارطي يقودون 30,000 يوناني حر. |
- Peki ya kamyonu sürenler ne olacak? - Onları da etkisiz hale getireceğiz. | Open Subtitles | موافقة، ماذا عن الرجال الذي يقودون الشاحنة؟ |
- Çalıntı araba kullandıklarını bilmiyorlar mıydı? | Open Subtitles | ألم يكونوا مدركين أنهم يقودون سيارة مسروقة؟ |
Zorbalardan 4 tanesi dikkatsizce araba kullanıyorlardı ve hepsi öldü. | Open Subtitles | أربعة أشقياء كانوا يقودون بشكل متهور ، وماتوا جميعاً |