Garip olan şu ki hatırlamadığını söylüyor. | Open Subtitles | الرجل يقول أنّه لا يتذكّر. أكان لدى زوجي أيّ أعداء؟ |
Onu bir halfway house*'a yerleştirmeye çalıştım veya bir tedavi programına, ama, bilirsin, istemediğini söylüyor, ihtiyacı olmadığını. | Open Subtitles | حاولت بنَقْله لمركز لإعادة التأهيل. أو برنامج علاجي، ولكن كما تعلم، يقول أنّه لا يريد ذلك، وليس بحاجةٍ إليه. |
Kadınlar hakkında bir şey Bilmediğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنّه لا يعرف عن أيّ امرأة |
Babam, annemi götürmenizi istemediğini söylüyor. | Open Subtitles | والدي يقول أنّه لا يريدك أن تأخذ والدتي |
Bilmediğini ve gece uyuduğunu söylüyor. | Open Subtitles | {\pos(191,230)}يقول أنّه لا يدري لأنه كان نائماً |
Beni tanımadığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنّه لا يعرفني. |