Babam senin bir şaka olduğunu söylüyor, seni dinlemem gerekmiyormuş. | Open Subtitles | أبى يقول إنك أضحوكة ولست مضطرة للاستماع إليك. |
Herkes sana saygı duyuyor. Babam bile en iyisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أعني أن الجميع يحترمونك حتى والدي يقول إنك الأفضل |
Sizin şanslı biri olduğunuzu onun çok güzel olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول إنك رجل محظوظ إنها فائقة الجمال |
Madalya, kahraman olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الوسام يقول إنك كذلك |
Büyük bir yalancı olduğunu söylüyor! | Open Subtitles | يقول إنك كذاب كبير |
Senin şimdi daha mutlu olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | هو يقول إنك أسعد الآن |
Tarama, korkunç bir tehlike altında olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الفحص يقول إنك فى خطر محدق |
Lydia'ya takıntın olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | (يقول إنك مهووس بـ(ليديا |